ÖZET
Türkiye, sahip olduğu farklı ekolojik koşullar nedeniyle birçok bitkinin anavatanı konumundadır. Böylesine önemli bir coğrafik konuma sahip olan ülkemizde yetişen bitki ve meyve türlerinin ticari amaçlı olarak yetiştirilmesi ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlanması kaçınılmazdır. Besin değeri yüksek olan ve ülke ekonomisine ciddi anlamda katkı sağlayan sert kabuklu meyve türlerin başında fındık gelmektedir. Fındık üretimi, dünyada en fazla Türkiye’de gerçekleşmektedir. Türkiye’de ise fındık üretimi konusunda ilk sırada Ordu ili yer almaktadır. Türkiye’nin en önemli tarımsal ihracat ürünlerinden birisi olan fındığın, üretim merkezi konumunda olan Ordu ili’nde yapılan çalışmada; özellikle fındıkta verimi düşüren, işgücü maliyetini artıran, hasadı zorlaştıran, doğrudan ve dolaylı birçok zarara neden olan yabancı otların mücadelesi hakkında, 75 fındık üreticisi ile anket yapılmıştır. Anket çalışması ile fındık üreticilerin genel bilgi düzeyleri ve yabancı otlarla mücadelede karşılaşılan sorunları belirlemek ve ortaya çıkan problemler için alternatif çözümlerin geliştirilmesine katkı sağlanması amaçlanmıştır. Bu amaçla, Ordu ili üç bölgeye (sahil kol, orta kol, yüksek kol) ayrılmış ve her kolda 25 fındık üreticisi olmak üzere toplamda 75 üretici ile yüz yüze anket yapılmıştır. Toplam 41 sorunun sorulduğu çalışmada, elde edilen veriler frekans dağılımı yapılarak basit yüzdelik hesaplar ile değerlendirilmiştir. Yapılan çalışma sonucunda; üreticilerin yabancı otları kısmen tanıdıkları (%97), fındık bahçelerinde yabancı otlarla mücadelede en fazla biçme (%89) ve hayvan otlatma (%43) yöntemlerinin kullanıldığı en az ise kimyasal mücadele (%9) yönteminin kullanıldığı belirlenmiştir. Çiftçilerin fındık bahçelerinde en fazla sorun yaşadıkları ve mücadele ettikleri halde mücadelesinde etkin kontrol sağlayamadıkları 10 yabancı ot türü belirlenmiştir. Bunlar sırasıyla; Urtica dioica L. (%89), Rubus canescens DC. (%71), Pteridium aquilinum (L.) Kuhn (%63), Helleborus orientalis Lam. (%61), Smilax excelsa L. (%57), Rumex crispus L. (%47), Convolvulus arvensis L. (%24), Artemisia vulgaris L. (%23), Euphorbia helioscopia L. (%17) ve Oenanthe pimpinelloides L. (%11)‘dir. Fındık üreticileri ile yapılan anket sonucunda özellikle çok yıllık, sarmaşık, dikenli ve boylanabilen yabancı ot türlerinin sorun olarak görüldüğü belirlenmiştir. Kimyasal mücadele yapan üreticilerin (%9) oranı ise düşük olup, herbisitler konusunda bazı endişeleri bulunmakla birlikte uygulamalarda ilaç dozuna, yabancı otlarla mücadele dönemine, güvenlik önlemlerine, fındığın fenolojik dönemine, kalibrasyon ayarlamasına ve ilaç ambalajların uygun bir şekilde imha edilmesine dikkat etmedikleri belirlenmiştir. Sonuçlar, üreticilerinin yabancı otları tanıma ve mücadelesi hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları şeklinde değerlendirilmiştir. Bu amaçla, araştırma alanını iyi temsil edebilecek şekilde Ordu ili üç kola/bölgeye (sahil kol, orta kol, yüksek kol) ayrılmış ve her kolda 25 fındık üreticisi olmak üzere toplamda 75 üretici ile anket yapılmıştır. Toplam 41 sorunun sorulduğu çalışmada, elde edilen veriler frekans dağılımı yapılarak basit yüzdelik hesaplar ile değerlendirilmiştir. Yapılan çalışma sonucunda; üreticilerin yabancı otları kısmen tanıdıkları (%97,30), fındık bahçelerinde yabancı otlarla mücadelede en fazla biçme (%89,30) ve hayvan otlatma (%42,70) yöntemlerinin kullanıldığı en az ise kimyasal mücadele (%9,30) yönteminin kullanıldığı belirlenmiştir. Çiftçilerin fındık bahçelerinde en fazla sorun yaşadıkları ve mücadele ettikleri halde mücadelesinde etkin kontrol sağlayamadıkları on yabancı ot türü belirlenmiştir. Bunlar sırasıyla; Urtica dioica L. (%89,30), Rubus canescens DC. (%70,70), Pteridium aquilinum (L.) Kuhn (%62,70), Helleborus orientalis Lam. (%61,30), Smilax excelsa L. (%57,30), Rumex crispus L. (%46,70), Convolvulus arvensis L. (%24,00), Artemisia vulgaris L. (%22,70), Euphorbia helioscopia L. (%17,30) ve Oenanthe pimpinelloides L. (%10,70)‘dir. Fındık üreticileri ile yapılan anket sonucunda özellikle çok yıllık, sarmaşık, dikenli ve boylanabilen yabancı ot türlerinin sorun olarak görüldüğü belirlenmiştir. Kimyasal mücadele yapan üreticilerin oranı ise düşük olup, herbisitler konusunda bazı endişeleri bulunmakla birlikte uygulamalarda ilaç dozuna, yabancı otlarla mücadele dönemine, güvenlik önlemlerine, fındığın fenolojik dönemine, kalibrasyon ayarlamasına ve ilaç ambalajların uygun bir şekilde imha edilmesine dikkat edilmediği saptanmıştır. Bu durum üreticilerin yabancı otları tanıma ve mücadelesi hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı fındık bahçelerinde sorun olan yabancı otlar ve bunlarla mücadele yöntemleri hakkında üreticilere detaylı eğitim çalışmalarına ihtiyaç duyulduğu kanaatine varılmıştır
Ordu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi
B-2122
Türkiye is the homeland of many plants due to its different ecological conditions. Having such an important geographical position, it is inevitable to grow plant and fruit species grown in our country for commercial purposes and to make significant contributions to the national economy. Hazelnut is one of the hard-shelled fruit species with high nutritional value and contributes significantly to the national economy. Hazelnut production is mostly realised in Türkiye in the world. In Türkiye, Ordu province ranks first in hazelnut production. In the study conducted in Ordu province, which is the production centre of hazelnut, which is one of the most important agricultural export products of Türkiye, a survey was conducted with 75 hazelnut producers about the control of weeds, which reduce the yield of hazelnut, increase labour costs, make harvesting difficult, cause many direct and indirect damages. The aim of the survey was to determine the general knowledge level of hazelnut producers and the problems encountered in the control of weeds and to contribute to the development of alternative solutions for the emerging problems. For this purpose, Ordu province was divided into three regions (coastal area, middle area, high area) and a total of 75 producers, 25 hazelnut producers in each area, were surveyed face to face. In the study where a total of 41 questions were asked, the data obtained were evaluated by frequency distribution and simple percentage calculations. As a result of the study, it was determined that the producers partially recognised the weeds (97%), mowing (89%) and animal grazing (43%) methods were mostly used in the control of weeds in hazelnut orchards and chemical control (9%) was the least used method. The 10 weed species that the farmers had the most problems in hazelnut orchards and could not provide effective control although they struggled with them were determined. These are Urtica dioica L. (89%), Rubus canescens DC. (71%), Pteridium aquilinum (L.) Kuhn (63%), Helleborus orientalis Lam. (61%), Smilax excelsa L. (57%), Rumex crispus L. (47%), Convolvulus arvensis L. (24%), Artemisia vulgaris L. (23%), Euphorbia helioscopia L. (17%) and Oenanthe pimpinelloides L. (11%). As a result of the survey conducted with hazelnut producers, it was determined that perennial, ivy, thorny and tall weed species were seen as a problem. The rate of the producers (9%) who used chemical control was low and it was determined that although they had some concerns about herbicides, they did not pay attention to the drug dose, weed control period, safety precautions, phenological period of hazelnut, calibration adjustment and proper disposal of drug packages. The results were evaluated that the producers did not have sufficient knowledge about the recognition and control of weeds.
Ordu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeler Birimi
B-2122
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Biochemistry and Cell Biology (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Project Number | B-2122 |
Early Pub Date | December 26, 2023 |
Publication Date | December 31, 2023 |
Acceptance Date | December 23, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 26 Issue: 2 |