Yeniçeri-Bektaşi ilişkilerinin ne zaman ve nasıl başladığı konusu hala tartışmalıdır. İlk Osmanlı askeri birlikleri üzerinde Ahiliğin kesin bir etkisinin bulunduğu bilinmekle birlikte Hacı Bektaş Veli kültü’nün ocağın kuruluşundan itibaren Yeniçeriler arasında yayıldığı da vakıadır. Dönemin canlı şahitlerinden Aşıkpaşazâde, Hacı Bektaş Veli’nin Osmanlı hükümdarları ile görüştüğü fikrine karşı çıkarken Yeniçerilerin giydiği börk’ün de onunla ve Bektaşilikle bir ilgisinin olmadığını savunmaktadır. Bu durumda Yeniçerilik-Bektaşilik ilişkilerinin ancak XVI. yüzyılda belirginleştiği söylenebilmektedir. Özellikle bu yüzyılın sonunda, Bektaşi şeyh ve dervişlerinin Yeniçeri ordugâhında ikamet ettirilmesiyle iki kurum arasında sarsılmaz bir bağ meydana gelmiştir. Nitekim Yeniçerilik-Bektaşilik birlikteliği zaman zaman Yeniçeri isyanlarına Bektaşilerin de iştirak etmesiyle sonuçlanmıştır. Her ne kadar Sultan III. Selim dönemine kadar Bektaşilerin Yeniçeri isyanlarına katıldıklarına dair bilgilere tesadüf olunmuyorsa da Alemdar Mustafa Paşa olayında ve Vak’a-i Hayriye’de bazı Bektaşi şeyh ve dervişlerinin Yeniçerilerle birlikte hareket ettikleri anlaşılmaktadır. O kadar ki bu isyanlara kadar varan ilişkiler 1826’da iki kurumun birlikte yasaklanmasına ve aynı kaderi paylaşmalarına yol açmıştır. Bu çalışmada Yeniçerilik-Bektaşilik ilişkilerinin nasıl başladığı ve gelişme gösterdiği tespit edildikten sonra Yeniçeri isyanlarında Bektaşilerin aldıkları tutum incelenmektedir.
Yeniçeri Ocağı Bektaşilik Yeniçerilik-Bektaşilik İlişkileri Hacı Bektaş Veli Vak’a-i Hayriye
When and how Janissaries-Bektashism relations started is still a controversial subject. Akhism, a definite effect on the first Ottoman troops known as the Haci Bektas Veli kült, is a fact that has spread among the Janissaries from the foundation of the hearth. Aşıkpaşazâde experiencing witnesses of the period, the idea of Haci Bektas Veli met with the Ottoman rulers, while opposing Janissaries wore a börk. It is advocated that the börk is associated with Bektashism. In this case, the Janissaries-Bektashism relations can be barely said of a significant in the XVI. century. Especially at the end of this century, the Bektashi sheikh and dervishes the Janissary got to keep the camp residents that consist of an unbreakable bond between the two institutions. Indeed, due to the relationship of the Janissaries-Bektashism, Janissary uprisings resulted from time to time in the addition to Bektashis. Although, until the period of Sultan Selim III, Bektashis Janissary uprisings did not have any information that they participated in the event of Alemdar Mustafa Pasha and the Vak’a-i Hayriye, some of the Bektashi sheikh and dervishes are understood to have acted in conjunction with the Janissaries. So much so that, up to the point of riots relations to act together, in 1826, the prohibition of the two institutions led them share the same fate. In this study, the beginnings and development of the Janissaries-Bektashism relations are identified and the attitude of Bektashis in Janissary rebellion is analyzed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 14, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Issue: 73 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.