Avrupa’da yaşamakta olan Türk varlığının nasıl tanımlanabileceği konusundan hareketle son zamanlarda Türklerin “etnik azınlık” mı?, yoksa “diaspora” mı? oldukları konusu tartışılmaktadır. Başlangıçta “misafir işçi” olarak Almanya’ya göçen Türkler içerisindeki Alevi topluluğunun kültürel ve politik konumunun ne olduğu bu tartışmanın daha da karmaşıklaşmasına neden olmaktadır. Makalede diaspora kavramı ele alınarak Almanya’da yaşamakta olan Alevi cemaati/topluluğu incelenmektedir. Bu çerçevede Almanya’daki Alevileri ayrı bir diaspora olarak tanımlamanın kavramsal boyutlarına ve politik sonuçlarına değinilmiştir. Bununla birlikte, Almanya’nın “çokkültürlülük” politikalarına değinilmiş ve “çokkültürlülük” söyleminin Almanya’daki Alevilerin ayrı örgütlenmeler oluşturmasına etkisi değerlendirilmiştir. Almanya’daki çokkültürlülük politikalarının “folklorik” bir kültürel çeşitliliği yansıtma düzeyinde olması fakat farklı etnik gruplara siyasal alanda anlamlı bir temsil fırsatı verilmemesinin, bu etnik grupların anavatanlarınlarına yönelik siyasal etkinliklerini nasıl etkilediğine de değinilmiştir. Almanya’daki Alevi dernekleri homojen bir nitelik taşımasalar da Almanya’daki Alevilerin dernekleşme faaliyetleri ayrı bir diaspora oldukları iddiasını güçlendiren niteliktedir. Ayrıca, Almanya’daki Alevi topluluğunun ayrı bir diaspora olarak tanımlanmasını mümkün kılan politik mobilizasyonu sağlayan diğer faktörler de ele alınmıştır. Bu makale, Almanya’da Alevilerin diasporik bir topluluk olarak varlıklarını inkar etmese de, bu kavramsal çerçevenin anlamlı olmasını sağlayan politik koşullara ve Almanya’daki Alevi varlığının bu kavram etrafında anlaşılmasının politik sonuçlarına dikkat çekmektedir. Ayrıca, Almanya’daki Türk varlığının ayrı diasporalara bölünmüş olarak ele alınmasından ziyade bir bütün olarak değerlendirilmesinin Almanya’daki Türk varlığı açısından politik ve kültürel öneminin anlaşılması gerekmektedir. Diasporadaki Türk varlığını kendi içinde daha küçük diasporalara bölmek Alevi, Dersim diasporası vb. yerine diasporada, “etnik azınlık” olarak haklarının, kimliklerinin savunucu ve takipçisi olmak ve de daha da önemlisi ev sahibi ülkelerde hala “yabancı işçi”, “göçmen işçi” olarak tanımladıkları Türklere uyguladıkları asimilasyona karşı bir bütün olarak karşı çıkmak ve direnç göstermek daha fazla olumlu sonuç alınabilecek bir tercih olarak değerlendirilmiştir.
Whether Turkish population can be defined as a “ethnic minority” or “diaspora” on the basis of how to define Turkish existence in Europe has recently been an issue of discussion. The cultural and political position of of the Alevi community, who migrated to Germany as “guest workers” with other Turkish migrants, in Turkish population in Germany further complicates the issue. In this article, Alevi community living in Germany is analyzed on the basis of the diaspora concept. Although the Alevi organizations in Germany are not homogenous, the organizational activities of Alevis strengthen the claim that Alevis form a seperate diaspora in Germany. Furthermore, other factors enabling political mobilization which are necessary for defining Alevis in Germany as a diaspora, are elaborated in the article. This study does not deny the existence of Alevis as a seperate diaspora in Germany, however, it points out that defining Alevi community as a seperate diaspora in Germany has some political and cultural consequences. Moreover, handling the Turkish existence in Germany as a totality rather than as fragmented diasporas is politically and culturally important to Turkish population in Germany. Therefore, instead of dividing The Turkish diasporic community into smaller different diasporas such as Alevi, Dersim diaspora etc. , defending and demanding the rights unitedly as a “ethnic minority” and more importantly resisting the assimilation of Turkish people who are described as “foreign worker”, “ immigrant worker” in receiving countries, is considered as a better option for Turkish people in diaspora
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 15, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 85 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.