Şah İsmail-i Safevi, devlet ve siyaset adamı olmasının yanı sıra Hatâ’î Anadolu’daki yaygın imlâ ve söyleyişiyle Hatâyî mahlasıyla bir dîvân oluşturacak kadar şiirler yazmış güçlü bir şairdir. O, Anadolu Türk toplumu üzerinde, sadece siyasi ve tasavvufi yönüyle değil yazdığı Türkçe şiirlerle de asırlar sürecek bir tesirin sahibi olmuştur. Anadolu’da, özellikle de AleviBektaşi zümresi içinde çok sevilen Şah İsmail-i Safevi’nin hatırası şiirlerle yaşatılmaya çalışılmış, mecliste, erkânda onun şiirleri okunmuş, ve o şiirler mecmualarda ve cönklere yüzyıllardan beri yazılagelmiştir. Şiir mecmuaları ve cönklerde şiirlerine çok rastlanması da onun Türkiye’de ne kadar çok sevildiğinin açık bir göstergesidir. Türkiye’den çok dış ülkelerde nüshaları bulunan Hatâyî Dîvânı üzerine bugüne değin kimi bilimsel, kimi popüler pek çok yayın yapılmıştır. Bu yazıda bu dîvânlar üzerine yapılan neşriyattan kısaca bahsedildikten sonra öteden beri edebî çevrelerde tartışma konusu olan Hatâyî’nin şiirlerini hangi vezinle yazdığı konusu ele alınacaktır. Bu çerçevede, kendisi gibi XVI. yüzyıl şairlerinden olan Hitâbî ile yazım benzerliği dolayısıyla karıştırılan şiirleri meselesi de irdelenecektir.
Creating a diwan under Hatâî penname, Shah İsmail-i Safavid common usage in Anatolia, Hatâyî , is a powerful poet as much as man of government and politics. He has gained a longlasting impact on Anatolian Turkish society, not only with his mystical and political aspect but also with his Turkish peoms. The memoir of Shah İsmail-i Safavid who was much loved is perpetuated with his poems among Alawi-Bektashi circles. His poems were chanted in assemblies and quotated in cönks, majmuas poetry collection for centuries. Coming accross his poems frequently in poetry collections and conks shows how much he is loved in Anatolia. The number of copies of his Diwan on abroad is much more than the ones in Turkey. There are numerous scientific and popular publications on them. In this study, after dicussing these publications on Shah İsmail-i Safavid’s diwan, types of meters that have been subject of debates for a long time in literary circles will be discussed. Besides, the matter that his poems are confused with the XVIth century poet Hitâbî because of their similarities in orthography will also be discussed here
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 9, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 66 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.