Birinci Dünya Savaşı boyunca Osmanlı Hükümeti temel gıda maddelerini temin etmekte büyük sıkıntılar yaşadı. Bunun temel nedeni erkek nüfusun askere alınmasından dolayı üretimdeki azalma ve savaş halinde olunan ülkelerden ithalat yapılamamasıydı. Bu durum ülke genelinde kıtlığa yol açtığı gibi, bu gıda maddelerinin karaborsada yüksek fiyatlarla satılmasına neden oldu. Özellikle ülkede şeker sanayisi olmadığı için bu temel gıda maddesi tamamen ithal ediliyordu. Bu nedenle savaş boyunca ülkede şeker kıtlığı sürdü. Savaşın başlarında kilosu 9 kuruşa satılan şekerin fiyatı kara borsada 300 kuruşa kadar yükseldi. Savaş sonunda ortaya çıkan 14 vagon şeker meselesi bu gıda maddesinde yapılan vurgunculuğa güzel bir örnekti. Eski Maarif Nazırı Şükrü Bey’in ortağı olduğu şirket 14 vagon şeker getirdi. Gümrük işlemleri devam ederken şekerlerin Alman askeri heyetine ait olduğuna dair resmi evrakla müracaat edilerek teslim alınmak istendi. Durumdan şüphelenen gümrük görevlileri gerekli tedbirleri alarak 14 vagon şekerin kanuna aykırı şekilde kaçırılmasını engelledi. Bunun üzerine Şükrü Bey ve ortakları gerekli yasal belgelerle müracaat ederek, 14 bin lira gümrük vergisini ödeyip şekerleri teslim aldı. İlk teşebbüste başarılı olunsaydı gümrük vergisi ödemeden, kanuni yaptırımlara takılmadan şekerler kara borsada satılarak büyük bir vurgunculuk yapılacaktı. Bu durum mahkemeye taşınsa da, sadece şekerlerin belirlenen yasal fiyat üzerinden satılması sağlandı.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 12 Temmuz 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 12 Mayıs 2025 |
| Kabul Tarihi | 5 Haziran 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 53 |
Türk Kültürü İncelemeleri – Haziran 2026 Sözlü Çeviri Özel Sayısı
Çağrı Metni
Sözlü çeviri, gündelik karşılaşmalardan kurumsal etkileşimlere kadar uzanan çeşitli bağlamlarda, iki dilli ve kültürlerarası iletişimin merkezinde yer alır. Türkiye’deki sözlü çeviri ortamlarında, dillerden biri büyük ölçüde Türkçedir ve bu uygulamalar, Türkçenin diğer dillerle etkileşiminde ortaya çıkan iletişimsel, kültürel ve toplumsal dinamikleri yansıtır.
Haziran 2026 sayımız için hazırlamakta olduğumuz bu özel sayıyla, Türkiye’deki sözlü çeviri uygulamalarını farklı tür ve bağlamlarda inceleyen özgün araştırmaları bir araya getirmeyi amaçlıyoruz. Bu çalışmalar, sözlü çevirinin dilsel, kültürel, toplumsal ve göstergebilimsel boyutlarına disiplinlerarası bir bakış sunarak, yalnızca çeviribilim alanına değil; Türk dili, kültürü ve toplumu üzerine yapılan araştırmalara da değerli katkılar sağlayacaktır.
Bu doğrultuda, sözlü çeviri üzerine çalışan ulusal ve uluslararası akademisyenleri, araştırmacıları ve alanda aktif profesyonelleri, Haziran 2026 sayımıza katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Özel sayıya, Türkiye’deki sözlü çeviri ortamlarında iletişim süreçlerinin, rollerin ve çeviri uygulamalarının nasıl şekillendiğini tartışan kuramsal veya uygulamalı çalışmalarla katkı sunabilirsiniz.
Araştırma konularının, aşağıdaki temalar çerçevesinde tasarlanması önerilmektedir; ancak farklı yaklaşımlar ve konular da değerlendirmeye alınacaktır.
-Sözlü çeviri ortamlarında Türkçenin söylem yapıları ve etkileşimsel stratejileri,
-Mahkeme, hastane, okul gibi kamusal hizmet alanlarında yürütülen sözlü çeviri pratikleri,
-Andaş ve ardıl çeviride, Türkçeye özgü zorluklar ve stratejiler,
-Göç, azınlıklar ve çokdillilik bağlamında sözlü çeviri uygulamaları,
-Sözlü çeviri eğitimi ve öğretiminde dilsel ve kültürel boyutlar,
- Çeviri etiği ve profesyonel normların Türkiye’deki sözlü çeviri uygulamalarına etkisi,
-Teknoloji destekli sözlü çeviri araçlarının kullanımı,
-Toplumsal kriz, afet ve acil durumlarda sözlü çevirmenin rolü.
Önemli Notlar:
Özel sayıya gönderilecek makaleler için son teslim tarihi 15 Mart 2026 olarak belirlenmiştir.
Yazıların künye bilgileri, dipnot sistemi ve kaynakça gösterim şekli internet sayfamızda bulunan makale yazım şablonuna göre hazırlanacaktır.
Call for Papers
Turkish Cultural Studies – June 2026 Special Issue on Interpreting Studies
Interpreting occupies a central position in bilingual and intercultural communication across a wide range of contexts, from everyday encounters to institutional interactions. In interpreting settings in Turkey, one of the working languages is predominantly Turkish, and these practices reflect the communicative, cultural, and social dynamics that emerge through the interaction of Turkish with other languages.
With this special issue, scheduled for publication in June 2026, we aim to bring together original studies that explore interpreting practices in Turkey across diverse genres and contexts. Adopting an interdisciplinary perspective on the linguistic, cultural, social, and semiotic dimensions of interpreting, these contributions will provide valuable insights not only for the field of Translation and Interpreting Studies but also for research on Turkish language, culture, and society.
In this regard, we invite national and international scholars, researchers, and professionals working in the field of interpreting to contribute to our June 2026 issue. Submissions may include theoretical or applied studies that examine how communicative processes, roles, and interpreting practices are shaped within interpreting settings in Turkey.
Suggested, though not exclusive, areas of research include the following themes; alternative approaches and topics will also be considered.
-Discourse structures and interactional strategies of Turkish in interpreting settings,
-Interpreting practices in public service domains such as courts, hospitals, and schools,
-Turkish-specific challenges and strategies in simultaneous and consecutive interpreting,
-Interpreting practices in the context of migration, minority communities, and multilingualism,
-Linguistic and cultural dimensions in interpreter training and education,
-Translation ethics and the impact of professional norms on interpreting practices in Turkey,
-Use of technology-assisted interpreting tools,
-The role of interpreters in social crises, disasters, and emergency situations.
Important Notes:
The deadline for submitting articles to the special issue is March 15, 2026.
The article's citation information, footnote system, and bibliography format will be prepared according to the article writing template available on our website.