Researchers who are studying on Falashas (Beta Israel) will notice the extent of the community’s origin problem. On the one hand we are confronted with a community that observes the Sabbath and is baptized on the other. Such biblical- Hebraic elements make the situation a bit more obscure about which community they might belong to. Even though a large part of the history of the Falasha be obscure and is not the primary written source of the community, “Falasha origin” has been tried to be explained in various ways. Besides mysterious stories and various myths, perhaps the most interesting of all is the claim of the lost tribal. Various Jewish organizations were interested with the problem of Judaism of the Falashas, instead of the Falashas. Neither the Israeli parliament’s decision to recognize Falasha as a Jew under the “Law of Return” nor the migration of thousands of Ethiopian Falasha to Israel did not end the debate. Debates on their Jewish identities are still unresolved. The study analyzes at the allegations of Falasha’s origin rather than Halakha or its legal status. Trying to catch their ties with Judaism and examine how and in what way they could have acquired the biblical-Hebraic elements. The evidence goes back to the ancient civilization of Ethiopia, Aksum. The ongoing trade relations on both sides of the Red Sea from the first century point to a Jewish influence centered in South Arabia. It is understood that the Falashas who emerged in the following centuries as the source of Jewish elements in Ethiopia should not be held accountable. It was concluded that the Falasha origin should be sought within Ethiopian society itself.
Beta Israel Falasha Kebra Nagast Ethnicity Black Jew Ethiopia
Falaşalar (Beta Israel) ile ilgili çalışma yapan araştırmacılar, topluluğun köken sorununun kapsamını fark edecektir. Bir yandan Şabat’ı gözeten diğer yandan vaftiz olan bir toplulukla karşı karşıyayızdır. Bu tür biblikal-İbrani unsurlar Falaşaların hangi topluluğa ait olabilecekleri konusunu biraz daha çıkmaza sokmaktadır. Falaşa tarihinin büyük bir kısmının belirsiz olmasına ve topluluğun birincil yazılı kaynağı olmamasına rağmen, Falaşa köken çeşitli şekillerde açıklanmaya çalışıldı. Gizemli hikayeler ve çeşitli mitlerin yanı sıra belki de en ilginç olanı kayıp kabile torunları iddiasıdır. Yüz yıldan fazladır süren Falaşaların kayıp kabile bağlantılı Yahudiliği problemi ile Falaşalar yerine çeşitli Yahudi örgütleri meşgul oldu. Ne İsrail parlamentosunun Dönüş Yasası altında Falaşaları Yahudi olarak tanıma kararı ne de binlerce Etiyopyalı Falaşa’nın İsrail’e göç etmesi kesin statüleriyle ilgili tartışmaları sona erdirdi. Yahudi kimliklerine yönelik tartışmalar hala çözüme kavuşmuş değildir. Çalışma, Falaşaların Halaha (Yahudi dini hukuku) veya legal statüsünden ziyade onların kökenine ilişkin iddiaları ele almaktadır. Yahudilikle bağlarını yakalamaya çalışıp, bünyesindeki Yahudi unsurları nasıl ve ne şekilde elde etmiş olabileceklerini incelemeye çalışmaktadır. Kanıtlar, Etiyopya’nın antik medeniyeti Aksum’a kadar uzanmaktadır. Miladi ilk yıllardan itibaren Kızıldeniz’in her iki yakasında süregelen ticari ilişkiler Güney Arabistan merkezli bir Yahudi etkiye işaret etmektedir. Etiyopya’daki Yahudi unsurların kaynağı olarak sonraki yüzyıllarda ortaya çıkan Falaşaların gösterilemeyeceği anlaşılmakla birlikte, Falaşa kökenin Etiyopya toplumunun kendi içerisinde aranması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Regional Studies |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Acceptance Date | April 26, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 8 Issue: 2 |
The published articles in TJMES are licensed under a
Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License