Dijitalleşen ve genişleyen iletişim ortamları ile birlikte, medyalararası bir dünyanın içine hapsolan insanlar, aynı anda çok hızlı ve esnek bir şekilde farklı medyalar arasında yaşamaya başlamışlardır. Bu hızlı akışkanlıktan en iyi yararlanan ve bir hikayenin farklı bölümlerini birden fazla medyaya yayarak, izleyicinin parçaları bütünleştirmede katılımcı olmasına izin veren, yeni bir medya formatı olarak ‘transmedya’ karşımıza çıkmaktadır. Süreklilik ve çeşitlilik gösteren içerikleri sadece tüketmeyip aynı zamanda üreten günümüzün etken izleyicisi, doğrudan veya dolaylı olarak inşa edilen bu dünyanın içine dahil olmakta, fikir ve tecrübeleriyle birer meta haline dönüşmektedir. Transmedya, hikayenin devamlılığı için tüketicinin sadece maddi değil aynı zamanda bilişsel sermayesini kullanmaktadır. Kaynağını bilişsel sermayeden alan bilişsel kapitalizm, üreten tüketicinin bilgi, duygu, tecrübe gibi entelektüel sermayesini sömürü düzenidir. Çalışmanın temel tezi de transmedya, yaratılan tüm medya ortamları ve kullanım biçimleriyle gücünü, ana kaynağını maddi olmayan emekten alan bilişsel kapitalizmin destekçisi rolündedir. Buradan yola çıkarak bu makale ile transmedya ve transmedya hikayelerinin bilişsel kapitalizmle ilişkisini ortaya koymak ve bu ilişkiyi tartışmaya açmak amaçlanmaktadır. Literatür taraması ile hazırlanan çalışmada ayrıca transmedyanın üreten tüketicisi, bilişsel kapitalizmin nasıl bir aracı haline gelmektedir sorusuna cevap aranmaya çalışılmıştır.
Bu çalışma her hangi bir kurumdan destek almamıştır.
With the digitization and expansion of communication media, people trapped in an inter-media world have started to live within different media at the same time very quickly and flexibly. Transmedia, which benefits most from this fast fluidity, emerges as a new media format, that disseminates different parts of a story across multiple media, allowing the audience to be a participant in integrating the parts. Today's active audience, who not only consumes but also produces continuing and diverse content, is directly or indirectly involved in this constructed world and becomes a meta with his/her ideas and experiences. Transmedia uses cognitive capital of the consumer besides his/her tangible capital, for the continuity of the story. Cognitive capitalism, which derives its source from cognitive capital, is a system of exploiting the prosumer's intellectual capital such as his/her knowledge, emotion and experience. The main thesis of the study is that transmedia, with all its created media and usage patterns, is in the role of supporter of cognitive capitalism, which draws its power and main source from immaterial labor. In this sense, the aim of this article is to reveal the relationship of transmedia and transmedia stories with cognitive capitalism and to bring this relationship up for discussion. Furthermore, in the study, which was prepared with a literature review, the answer to the question of “How does the prosumer of transmedia become a tool of cognitive capitalism?” has been tried to be sought.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2023 |
Submission Date | February 21, 2023 |
Acceptance Date | March 28, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)