Tüketici elektroniğinde, yeni teknolojilerin kullanılmasının bir sonucu olarak, analog TV, salt bir izleme deneyiminden, kullanıcıların etkileşime girmeye teşvik edildiği kişiselleştirilmiş bir dijital TV deneyimine doğru evrilmektedir. TV’de yeni teknolojilerin kullanılması, yalnızca fiziksel görünümde değişiklikler yaratmak ve daha fazla işlev eklemekle kalmaz, aynı zamanda (esas olarak duygular tarafından yönlendirilen) kullanıcı beklentilerini de değiştirir. Bu çalışmanın temel sorunsalı, akıllı TV tercihinde hangi duygusal beklentilerin yer aldığını belirlemek ve bu belirli duyguların neden uyandığını görmektir. Diğer bir deyişle, bu çalışmanın amacı, içerik ve faaliyetler ile kullanıcı etkileşimi arasındaki ilişkinin yanı sıra tetiklenen duygular ve kullanıcı beklentileri arasında olan ilişkiyi anlamaktır. Bunu yaparak, rüya(hayal edilen) TV'ye yönelik kullanıcı duygularını ve beklentilerini analiz etmektedir. Veriler, yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşmeler ile toplanmıştır. Sonuçlar, Akıllılık, Yüksek Kalite, Kişiselleştirme, İşlevsellik ve Görünümünün TV deneyimine yönelik beklentileri karşılayan temel özellikler olduğunu göstermektedir. Kullanıcı dostu olma, uyumluluk, keyif alma, farkındalık, yeni etkileşimlere olanak sağlama, kendini korumaya yönelik akıllı yazılım ve sesli uzaktan kumanda ise beklentileri karşılayan diğer önemli nitelikler olarak ortaya çıkmıştır. Tüm bu beklentiler, altta yatan farklı duygusal eğilimlerden kaynaklanmaktadır. Tasarımcılar için ilkeler önerme girişimiyle tamamlanan bu çalışma, kullanıcıların duygusal temellere dayanan beklentilerini karşılayan bir akıllı TV tasarlamak için tasarımının beş temel unsuru içermesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu unsurlar; görevleri başarmayı basitleştiren akıllı etkileşimin sağlanması (Akıllılık), yeni ve sürekli deneyim canlı tutulması için yüksek kaliteli görüntü ve ses (Yüksek Kalite), beğenilen herhangi bir içeriğin ulaşılabilir olmaması ve istenmeyenlerin filtrelenmesi (Kişiselleştirme), farklı kullanım biçimlerine olanak sağlanması (Fonksiyonellik), ve estetik bir görüm ile olası her ortama uyan kusursuz bir tasarıma sahip olma (Görünüm), olarak belirlenmiştir.
As a result of the introduction of new technologies in consumer electronics, analog TV shifted from a mere viewing experience to a personalized digital TV experience where users are encouraged to interact. The application of these new technologies not only create changes in physical appearance and adding more functionalities to TVs but it also shifts user expectations, which are mainly emotionally driven. The initial attempt of this study is to determine which emotions are involved in smart TV preference and why those particular emotions are aroused. In other words, this study aims to discover the link among contents, activities and user interaction as well as the relationship between triggered emotions and user expectations. By doing so, it analyses user emotions and expectations towards a dream TV. The primary data is collected towards semi-structured in-depth interviews. The results show that Smartness, High quality, Personalization, Functionality and Appearance are the key features that meet the expectations towards TV experience. User-friendliness, compatibleness, enjoyableness, awareness, novel-interactions, self-defense smart software and voice remote are the consequent expectations. All these expectations arise from different underlying emotional tendencies. With its initial attempt to propose guidelines for designers, this study suggests that for designing a smart TV that meets user expectations, its design should enable smart interaction that simplifies managing task (Smartness), high quality of picture and sound to enable innovative continuous experience (High quality), supporting not missing any content of interest and filter unwanted ones (Personalization), utilize all kinds of usage comfortably (Functionality), and should have an aesthetic look, even seamless design that fits any possible environment (Appearance).
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2021 |
Submission Date | January 12, 2021 |
Acceptance Date | January 30, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 11 Issue: 2 |