Since people move to urban life, they continue their lives in society. Urban spaces are places that allow people to share together in society. As long as it changes with people, it will also change itself and its environment. For this reason, it is inevitable that the urban space will change. Urban spaces change and transform over time and maintain their existence thanks to individual memory or collective memory. Memory is about recording, storing and retrieving. Individual memory is a person's acquisitions as a result of experiences he/she acquires alone. Collective memory is formed as a result of the common shares of the society. For this reason, there is a transformational relationship between urban space and collective memory. Since city people exist together, the city also has a memory. Places that represent the city memory are important for the citizens to feel like they belong to the city. For this reason, the protection of these places is important for the city and urban memory. However, due to natural disasters and human impacts that occur over time, it is impossible for these structures to continue their physical existence. For this reason, digital technologies are gaining importance in transferring and preserving the historical data of cities to the future. Digital technologies are in rapid change and development thanks to the innovations brought by the age. For this reason, within the scope of the study, a method has been developed to reconstruct the past period with digital technologies. The developed method is applicable and transformable for many cities. This study was produced from a doctoral thesis.
İnsanlar kentsel yaşama geçtiklerinden itibaren yaşamlarını toplum içerisinde sürdürmektedirler. Toplum içerisinde insanların bir arada paylaşımda bulunmalarına imkân veren yerler ise kentsel mekanlardır. İnsanla değiştiği sürece kendisini ve çevresini de değiştirecektir. Bu sebeple kentsel mekânın da değişmesi kaçınılmaz olmaktadır. Kente ait mekanlar zaman içerisinde değişerek ve dönüşerek varlıklarını, bireysel bellek ya da kolektif bellek sayesinde sürdürebilmektedir. Bellek kaydetmek, saklamak ve yeniden ortaya çıkarmakla ilgilidir. Bireysel bellek kişinin tek başına edindiği deneyimler sonucu kazanımlarıdır. Kolektif bellek ise toplumun ortak paylaşımları sonucu oluşmaktadır. Bu sebeple kentsel mekân ve kolektif bellek arasında dönüşümlü bir ilişki bulunmaktadır. Kent insanlar birlikte var olduğu için kentin de bir belleği bulunmaktadır. Kent belleğini temsil eden mekanlar, kentlinin kendisini kente ait hissetmesi açısından önemlidir. Bu sebeple bu mekanların korunması kent ve kentsel bellek için önem arz etmektedir. Ancak zaman içerisinde meydana gelen doğal afet ve insan etkileri sebebiyle bu yapıların fiziksel olarak varlığını sürdürmesi imkânsız olmaktadır. Bu sebeple kentlerin geçmiş verilerinin geleceğe aktarılmasında ve korunmasında dijital teknolojiler önem kazanmaktadır. Dijital teknolojiler çağın getirdiği yenilikler sayesinde hızlı bir değişim ve gelişim içerisindedir. Bu sebeple, yapılan çalışma kapsamında geçmiş dönemin dijital teknolojilerle yeniden inşa edilebilmesi için bir yöntem geliştirilmiştir. Geliştirilen yöntem birçok kent için uygulanabilir ve dönüştürülebilir biçimdedir. Yapılan bu çalışma doktora tez çalışmasından üretilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Digital History, Historical Studies (Other) |
Journal Section | TOBİDER - International Journal of Social Sciences Volume 8 Issue 2 |
Authors | |
Early Pub Date | June 30, 2024 |
Publication Date | August 16, 2024 |
Submission Date | April 22, 2024 |
Acceptance Date | June 16, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 8 Issue: 2 |