Yahya Kemal Beyatlı (d. 1884, Üsküp-öl. 1958, İstanbul), modern Türk şiirinin edebî gelenekle bağlantı halinde, ondan beslenerek oluşturulması gereğine inanır. Bu gereklilik yalnızca Türk- İslâm dairesinde gelişen klasik metinlerden yararlanmak biçiminde değil, klasiklerin beslendiği çok yönlü kültürel zeminden de beslenmek anlamına gelmektedir. Onun şiirlerinin kültürel arka planındaki zenginlik ve bu bağlamda şiirinin çok sesli yapıda oluşu, kendisinden evvelki kültür birikimiyle/klasikleşen şiir geleneği ile ve bu şiir geleneğinin beslendiği müktesebat ile kesintisiz bir söyleşi hâlinde bulunmasındandır. Diğer deyişle Yahya Kemal, kendi şiirini yapılandırırken klasiği ve onu mümkün kılan kültürel zemini modern metnin içinde dönüştürür. Bu yolla kendi şiirini köklendirirken geleneksel olanı metinler arasılığın sağladığı diyalektik imkân ile canlandırır. Beyatlı’nın bu yaklaşımı, Türk-İslâm medeniyeti dairesinde gelişen kültür ve edebiyata olan ilgisi kanalıyla şiirlerinde İslâm’ın temel kaynaklarının metinler arası ilişkiler bağlamında yer alması sonucunu doğurur. Böylece Beyatlı, İslâmî literatürü önemli mikyasta oluşturan Kur’an âyetlerini, hadis, kıssa ve öncü şahsiyetleri şiirinde telmih, alıntılama, metin dönüştürme gibi yöntemlerle değerlendirir, bu yolla şiirine çok katmanlı bir anlam ve anlatım olanağı kazandırır, modern olanın klasikleşmesinin yolunu açar. Beyatlı’ya göre modern şiir, kendinden önceki yetkin şiir geleneğinin/klasikleşmiş estetik müktesebatın bir devamı olmalıdır. Güncel bir şiir metni, geldiği edebî geleneğin ardışık tarihini, art zamanlılığını içerdiği; onu bir imkân olarak değerlendirdiği nispette klasikleşme, dönemler arasında geçerliliğini koruma ihtimalini artırır. Bu anlamda Beyatlı’nın şiirlerinde Türk-İslam kültürünün ve klasik şiirin yapılanışında temel unsurlardan olan İslam’ın temel kaynaklarından yararlanma tercihini bu umde çerçevesinde yorumlamak gerekir. Beyatlı, şiiri yoluyla klasiği canlandırır ancak belirtilmelidir ki ona göre gelenekten beslenmek modernin özerkliğini zedelemez. Temelde, klasikleşme iddiası taşıyan her yetkin modern şiir/ edebî söylem varlığını kendisinden önce gelene borçlu olarak bir geleneğin ortasından- “şeylerin ortasından (lat. In medias res)” doğar. Bu anlamda klasik müktesebatı/ edebiyat geleneğini yok saymak, onu değerlendirmemek edebî değil ideolojik bir tutumdur. Yahya Kemal’in İslamî literatürle kurduğu bağ evvelki rejim ile ya da İslâmizm ile kurduğu bağ değil; doğrudan doğruya edebî gelenekle kurduğu apolitik bir bağdır. Bu anlamda edebî hafıza zorunludur; siyasi tarihteki çeşitli kırılmaların aksine süreğendir. Modern şiir, tarihsel estetik birikimin günceldeki canlı ve özgün devamıdır. Yahya Kemal’de şiir, klasiği ve onun beslendiği çok yönlü kültürel zemini bir yaşam tecrübesi olarak hatırlama, dönüştürme ve yeni bir şiirsel söylem ve özgün üslupla canlandırma eylemidir. Bu makalede, Beyatlı’nın şiirinde bu umde çerçevesinde gerçekleştirdiği İslâm’ın temel kaynaklarından yararlanma edimi, şiirlerinden örneklerle, metinler arası bağlar gösterilerek ele alınmıştır.
Yahya Kemal Beyatlı (b. 1884, Skopje - d. 1958, Istanbul) believed that modern Turkish poetry should be created in connection with the literary tradition and nourished by it. Beyatlı not only utilizes the classical literature that developed within the Turkish-Islamic circle, but also draws nourishment from the multifaceted cultural ground that the classics feed on. His poems have a “polyphonic” structure due to this richness in his cultural background. Beyatlı's poetry is in an uninterrupted conversation with the previous cultural accumulation, that is, with the tradition of poetry that has become classical, and at the same time with the acquis that the tradition of classical poetry feeds on. In other words, while structuring his own poetry, Yahya Kemal incorporates the tradition and the cultural ground that feeds the tradition into the modern text. In this way, while rooting his own poetry, he revitalizes the traditional with the dialectical link provided through intertextual relations. Beyatlı's interest in the culture and literature developed within the Turkish-Islamic civilization results in the inclusion of the basic sources of Islam in his poetry. Thus, Beyatlı includes Qur'anic verses, hadiths, parables and personalities that constitute a significant amount of Islamic literature in his poetry. In doing so, he uses methods such as telmih, quotation, and text transformation. In this way, he makes use of Turkish history, culture and literature that developed within the Islamic circle, thus giving poetry a multi-layered meaning and expression, and paving the way for the classicization of the modern. According to Beyatlı, modern poetry should be a continuation of the competent poetic tradition and the classical aesthetic acquisitions that preceded it. A contemporary poetic text can increase its permanence and become a classic if it includes the successive history and diachronicity of the literary tradition from which it comes and if it utilizes tradition as a possibility. Beyatlı's preference for utilizing the basic sources of Turkish-Islamic culture and Islam, which are fundamental elements in the structuring of classical poetry, should be interpreted within the framework of this purpose. Beyatlı revives the classical through his poetry, but it should be noted that for him, feeding on tradition does not undermine the autonomy of the modern. Basically, every competent modern poetry/literary discourse that claims to be classical is born from the middle of a tradition - “from the middle of things (lat. In medias res)”- owing its existence to what came before it. In this sense, ignoring the classical acquis/literary tradition and not evaluating it is not a literary but an ideological attitude. Yahya Kemal's connection with Islamic literature is not a connection with the previous regime or Islamism; it is an apolitical connection with the literary tradition. In this sense, literary memory is imperative; unlike the various breaks in political history, it is continuous. Modern poetry is the organic and yet authentic continuation of history in the present. In Yahya Kemal, poetry is the act of remembering, transforming and revitalizing the classic and the multifaceted cultural ground it feeds on as a life experience with a new poetic discourse and original style. In this article, Beyatlı's act of utilizing the basic sources of Islam in his poetry within the framework of this principle is discussed with examples from his poems and by showing intertextual connections.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | World Languages, Literature and Culture (Other) |
Journal Section | TOBİDER - International Journal of Social Sciences Volume 8 Issue 4 |
Authors | |
Early Pub Date | December 24, 2024 |
Publication Date | |
Submission Date | November 30, 2024 |
Acceptance Date | December 22, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 8 Issue: 4 |