Objective: The aim of this study is to review our 7 years experience with orbitotomy and evaluate outcomes. Material and Methods: The medical records of 35 patients who underwent orbitotomy between January 2006 and January 2013 were retrospectively evaluated. Patients' age, gender, preoperative and postoperative visual acuities, location and extent of the lesions, and histopathological diagnoses were recorded. The surgical technique, treatments (preorbitotomy/postorbitotomy), and surgery-related complications were noted. Examination findings of patients with risk of systemic metastases were noted. Results: Seventeen male and 18 female patients were included in our study. Mean age was 41.51±2,49 years (range: 3-79 years). The mean duration of follow-up was 4.6 years (range 6 months -7 years). In our study, the largest group of orbital masses was formed by orbital lymphomas (22.8%). The second and third most frequent lesion groups were cystic lesions of the orbit (14.2%) and vascular lesions of the orbit (14.2%) respectively. Malignant masses were the most frequent indication of orbitotomy. Twenty one patients underwent anterior orbitotomy, whereas 14 patients underwent lateral orbitotomy. Transnasal or transfrontal approach was not used for any patients. None of the patients developed visual loss due to the operation. Conclusion: Orbitotomy is a difficult surgical procedure used for diagnosis and treatment of the orbital masses. We mostly performed orbitotomies to diagnose and treat benign and malignant orbital masses. This may be explained by the fact that our hospital is an oncology hospital. Key words: Orbitotomy; Orbital Tumor; Orbital Mass.
Amaç: Bu çalışmanın amacı yedi yıllık orbitotomi deneyimlerimizi gözden geçirmek ve sonuçları değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Ocak 2006 ve Ocak 2013 yılları arasında kliniğimizde orbitotomi operasyonu uygulanmış 35 hastanın kayıtları retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların yaşı, cinsiyeti, orbitotomi öncesi ve sonrası görme keskinliği, lezyonun orbita içindeki yerleşim yeri ve yaygınlığı kaydedildi. Hastaların histopatolojik tanıları gözden geçirildi. Uygulanan cerrahi teknik, orbitotomi öncesi-sonrası tedaviler ve cerrahiye bağlı oluşan komplikasyonlar not edildi. Metastaz riski taşıyan hastaların sistemik incelemeleri gözden geçirildi. Bulgular: Çalışmamıza alınan toplam 35 hastanın 17'si erkek, 18'si kadındı. Ortalama yaş 41,51±2,49 yıl olup, 3 yaş ile 79 yaş arasında değişmekteydi. Takip süresi ortalama 4,6 yıldı (6 ay-7 yıl). Hiçbir hastada operasyona bağlı görme kaybı gelişmedi. Çalışmamızda orbita kitleleri içinde en büyük grubu orbita lenfomaları oluşturdu (%22,8). Orbitanın ikinci sık görülen lezyonu kistik lezyonlardan oluşmaktaydı (%14,2). Üçüncü sırada orbitanın vasküler lezyonları görülmekteydi (%14.2). Malign kitleler en önemli orbitotomi endikasyonları idi. Yirmi bir hastaya anterior orbitotomi, 14 hastaya lateral orbitotomi yaklaşımı uygulandı. Transnazal veya transfrontal yaklaşım hiçbir hastada kullanılmadı. Sonuç: Orbitotomi, orbital kitlelerin tanı ve tedavisi için uygulanan zor bir cerrahi işlemdir. Kliniğimizde orbitotomiler genellikle malign ve benign orbital kitlelerin tanı ve tedavisi için uygulanmıştır. Bu durumu hastanemizin bir onkoloji hastanesi olması ile açıklamak mümkündür. Anahtar kelimeler: Orbitotomi; Orbital Tümör; Orbital Kitle.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 21 Issue: 1 |