Aim: Mammography and ultrasonography are helpful diagnostic methods for the detection of asymptomatic lesions prior to reduction mammoplasty operations. Preoperative radiological evaluation does not give accurate results all time. Consequently, preoperative radilological and postoperative histopathologic evaluation were used together in order to diagnose the premalignant and silent cancer foci. Material and Methods: In our clinic, 135 patients underwent reduction mammoplasty operation between 2007 and 2011. The age of the patients ranged from 18 to 67 (mean 44.6). Ultrasonography was performed for all the patients and mammography was performed additionally for the ones older than 40 years of age. The excised tissue samples were sent for histopathologic evaluation. Results: Preoperative radiologic evaluation, USG results were assessed as normal in 96 patients (71,1%) and, of the patients, % 8,1 had fibrocystic changes, 0,7% had lipoma, 4.4% had fibroadenoma and 2,9% had benign lymph node. In the histopathologic evaluation, 7% had mild epithelial hyperplasia, 4,8% had severe epithelial hyperplasia, 25,9% had fibrocystic changes, 16.2% had fibrosis, 9,6% had fatty breast tissue, 7,7% had apocrine metaplasia, 4,4% had ductal ectasia, 3,7% had focal adenosis, 4,4% had mild ductal hyperplasia, 3,7% had fibroadenoma and 12,2% had normal breast tissue. Conclusion: In this study, non-proliferative benign changes were seen in the 87,6% of the breast tissue samples. No premalignant or malignant lesions were detected. These results revealed that preoperative radiologic evaluation and postoperative histopathologic analysis were significant in terms of diagnosis of benign, premalignant or silent malignant lesions of the breast. Key words: Reduction Mammoplasty; Histopatholgic Evaluation; (Ultrasonography; Mammography.
Amaç: Mammografi ve Ultrasonografi (USG), redüksiyon mammoplasti öncesinde asemptomatik lezyonların tespit edilmesinde yardımcı tanı yöntemleridir. Ancak preoperatif radyolojik değerlendirme her zaman kesin sonuçlar vermemektedir. Bu nedenle premalign lezyonların veya sessiz kanser odaklarının tanısı amacıyla, preoperatif radyolojik inceleme ve postoperatif histopatolojik değerlendirme birlikte kullanıldı. Gereç ve Yöntemler: Kliniğimizde, 2007-2011 yılları arasında 135 hastada radüksiyon mammoplasti ameliyatı yapıldı. Hastaların yaşları 18 ile 67 arasında değişmekteydi (ortalama 44,6 yıl). Operasyondan önce tüm hastalarda USG ve 40 yaş üstündeki hastalarda ek olarak mammografi yapıldı. Çıkarılan tüm doku örnekleri histopatolojik olarak incelendi. Bulgular: Preoperatif olarak yapılan radyolojik incelemede; 96 hastada (%71,1) USG sonuçları normal olarak değerlendirildi. %8,1 Fibrokistik değişiklik, %0,7 lipoma, %4,4 fibroadenoma, %2,9 benign lenf nodu olduğu tespit edildi. Histopatolojik olarak yapılan incelemede; %7 hafif-orta epitelyal hiperplazi, %4,8 ağır epitelyal hiperplazi, %25,9 fibrokistik değişiklik, %16,2 fibrozis, %9,6 yağdan zengin meme dokusu, %7,7 apokrin metaplazi, %4,4 duktal ektazi, %3,7 fokal adenozis, %4,4 hafif-orta dereceli duktal hiperplazi, %3,7 fibroadenoma ve %12,2 normal meme dokusu olarak değerlendirildi. Sonuç: Bu çalışmada, meme dokusu örneklerinde %87,6 oranında non-proliferatif benign değişiklikler olduğu görüldü. Premalign veya malign lezyona rastlanmadı. Bu sonuçlar, preoperatif radyolojik değerlendirme ve postoperatif histopatolojik incelemenin, memenin benign, premalign veya sessiz malign lezyonlarının tanısındaki önemini göstermesi açısından anlamlı bulundu. Anahtar kelimeler: Redüksiyon Mammoplasti; Histopatolojik İnceleme; (Ultrasonografi; Mammografi.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 20 Issue: 1 |