Communication also has the function of orientation, not only information. It brainwashes, convinces, appeals senses; shaping the individual at first, and in connection with the individuals, it shapes the society again. These features of the communication are used by political actors for reaching the certain political ideologies. Many elements of propaganda from mobilizing and orienting crowd of people, making them believe the message given and loading the brains dominated with the knowledge wanted are ensured by communication channels. In this point, the bridge ensuring the relationship between public opinion and ideology which seems like the concepts standing on two sides of the cliff is media. Obliged to have the skeptical and critical feature, the media should be supposed to enlighten the subject treated with all its aspects of and avoid recognizing every form of human crimes and violence notably terror-war. The other fact which should be known is that the liberal media is not a web of lies in which the distorted reality are represented on the platform of the irrational fictionality. Finally, the important point is the fact that everything, suffering loss in value by the caustic and devastating effect of modernism, should return to self again
İletişim salt bilgilendirme değil ayrıca yönlendirme işlevine de sahiptir. Beyin yıkar, ikna eder, duygulara seslenir önce bireyi, bireyler dolayımıyla da toplumu yeniden biçimlendirir. İletişimin bu nitelikleri, siyasal aktörler tarafından belirli siyasal ideolojilerin ereklerine ulaşmaları yolunda kullanılmaktadır. Kitleleri seferber edip yönlendirmek, verilen iletiye inandırmak ve etki altına alınmış beyinlerin istenen bilgiler ile doldurulmasına kadar propagandanın pek çok unsuru iletişim kanalları vasıtasıyla sağlanmaktadır. İdeoloji siyasal sistemlerin başlangıç noktasıdır. Tüm siyasal savaşımlar belli bir ideolojinin hâkim olması amacı ile doğrudan ya da dolaylı yollardan ideolojik araçlar ile yapılmaktadır. Bu noktada uçurumun iki tarafında duran kavramlar gibi görünen kamuoyu ile ideolojinin arasındaki ilişkiyi sağlayan köprü ise medya olmaktadır. Kuşkucu ve eleştirel niteliğe sahip olması gereken medyanın, işlediği konuyu tüm yönleri ile aydınlatıp terör- savaş başta olmak üzere insanlık suçlarının ve şiddetin her biçimini haklı görmekten kaçınması beklenmelidir. Örgütsel, otoriter ya da kurumsal yapıya bağlanmış medyanın, bu en temel ilkeleri bile gerçekleştirmesi güçtür. Bilinmesi gereken bir diğer gerçek de, özgür medyadan kastın, saptırılmış gerçekliğin, irrasyonel kurgusallık düzleminde sunulduğu bir “yalan dolabı” olmadığıdır. Son aşamada önemli olan, “modernizmin yakıcı- yıkıcı etkisiyle” değer-bozumunu uğrayan her şeyin tekrar özüne dönmesidir. Aksi takdirde “insanlığın kuramsal çerçevesi” öyle bir ışık alacak ki, ortada izlenebilecek ne tam ne de sıkıştırılmış ekran bir film kalacak.
Other ID | JA99BD65HK |
---|---|
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2010 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 12 Issue: 2 |