Ageing is a process in human life experiencing the loss of physical and psychological abilities. Ageing is an important part of the life process and the rate of elderly in population increasing significantly in developed and developing countries. The population of the elderly is increasing gradually in our country. The increase in the elderly population in the world showing significant effects on health, social and economic institutions. Therefore, demographic and socio-economic trends should be examined in order to determine the size and the characteristics of the elderly population in the future. This case will play an important role for identifiying health, economic, social policies and the needs of the elderly. Nowadays the deterioration of family integrity by transforming of the extended family into immediate family, economic development, industrialization and urbanization by the migrations from rural areas to cities caused social changes associated with the ageing of the population. Rapidly increase in the elderly population in developed societies causes trouble in need of elderly. Physiological changes occur in ageing like body functions slow down and the activities is limited. Health care, economic and social policies should be determined the elderly people.As a result, not only the state also individuals should take the responsibility of sustaining lives worthy of human dignity for elderly people.
Yaşlılık insan yaşamında fiziksel ve psikolojik yeti kayıplarının yaşandığı bir süreçtir. Yaşlılık yaşam sürecinin önemli bir parçası olup, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşlıların genel nüfus içindeki oranı önemli düzeyde yükselmektedir. Ülkemizde de yaşlı nüfus oranı gittikçe artmaktadır. Dünya yaşlı nüfusunun artması sağlık, sosyal ve ekonomik kurumlar üzerinde önemli etkiler göstermektedir. Bu nedenle gelecekte yaşlı nüfusun büyüklük ve karakteristiklerini belirlemek için demografik ve sosyo-ekonomik eğilimlerin incelenmesini gerektirmektedir. Bu durum yaşlılara yönelik gelecekteki ilgili sağlık, ekonomik ve toplumsal politikaları belirlemede ve ihtiyaçları ortaya koymada önemli rol oynayacaktır. Günümüzde geniş aileden çekirdek aileye geçilmesi aile bütünlüğünün bozulması, ekonomik gelişme, sanayileşme ve şehirleşmeyle birlikte kırsal bölgelerden şehirlere göçün hızlanması nüfus yaşlanması ile ilişkili sosyal dönüşüme de yol açmıştır. Gelişmiş toplumlarda hızlı bir şekilde yükselen yaşlı nüfus özellikle yaşlılığa bağlı bakıma muhtaçlık sorununun yaşanmasına neden olmaktadır. Yaşlanma da ortaya çıkan fizyolojik değişimler sonucunda bedensel fonksiyonlar yavaşlamakta ve yaşam aktiviteleri sınırlanmaktadır. Yaşlılar için sağlık, ekonomik ve toplumsal politikaların belirlenmesi gerekmektedir. Sonuç olarak, yaşlıların insan onuruna yakışır bir yaşam sürdürebilmeleri yalnız devletin değil toplumu oluşturan bireylerin ortak sorumluluğu olmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2014 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ekim 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 182 Sayı: 182 |