ÖZET
Bu makalede, tarihsel ve kuramsal perspektifler ekseninde, antropolojinin din olgusuna yaklaşımı hakkında bazı değerlendirmelerde bulunulmaktadır. Bu bağlamda antropolojinin, herhangi bir dinsel inancın ya da pratiğin diğerlerinden daha etkili, üstün ya da daha mantıklı olduğunu ispat etmek amacında olmadığı ve de antropologların, dinsel kuralların ya da ayinsel davranışların, sosyal yapıyı oluşturan politik, iktisadi ve kültürel süreçlerle olan ilişkisinin boyutlarını anlama ve açıklamaya odaklandıkları vurgulanmaktadır. Bununla birlikte, makalede, aynı dine inananlar noktasında dahi, farklı tarihsel ve yerel/yöresel bağlamlarda sergilenen söylem ve pratik çeşitliliğini, özcülükten uzak, “bağlamsal” bir yaklaşımla ele alan modern din antropolojisi çalışmalarının, farklı inanç sistemlerinin etkileşime girerek karışması sonucunda ortaya çıkan yeni inanç ögelerini ya da örüntülerini tanımlamakta kullandığı bir kavram olarak “senkretizm”i (dinsel bağdaştırmacılık) merkeze aldığı ifade edilmektedir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Ağustos 2016 |
Gönderilme Tarihi | 13 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 20 Sayı: 2 |