Acil bakım ve müdahale, insanların olağan bir şekilde devam eden
hayatlarında aniden meydana gelen fiziksel ve ruhsal hastalıkların, kaza,
travma vb. durumların sosyal iyilik hallerinde meydana getirdiği sorunlarda
rutinlerine ve gündelik yaşantılarına dönebilmeleri için sunulan sağlık
hizmetlerinin bütünüdür. Acil servis birimlerine başvuran bireyler çoğunlukla
bir kriz durumunun içindedir. Kriz süreci öznel bir algıyı ifade eder ve bir
insan için kriz olan durum başka biri için ufak bir sorun olarak açıklanabilir.
Müracaatçı profili, bireysel sorunlarını çözerken başarısız olduğunu
hissettiğinde ve güçlü yanları ile sahip olduğu destek kaynakları yetersiz
kaldığında kendi durumuna özgü krizi algılar, acil servis tıbbi sosyal hizmet
müdahalesine ihtiyaç duyar. Tıbbi
sosyal hizmet uzmanı da bu noktada devreye girer, krize müdahale etmeye çalışır
ve müracaatçı ile birlikte sorununu çözmek için uğraşır. İlaveten acil servislerde tıbbi sosyal
hizmetin müracaatçı grupları ölüm, travma, kayıp, şiddet, terk ve istismar
yaşantılarına maruz kalan insanlardan oluşmaktadır. Acil servislerde
tıbbi sosyal hizmet uygulamalarının yerleşmesinin ve önem kazanmasının ilk
koşulu; müracaatçıların durumunun öznel olduğunun bilinmesi, hassas yönlerinin
yoğunluğunun vurgulanması ve tıbbi tedavi ekibine hissettirilmesidir. Nitekim bu makalenin amacı acil servis tıbbi
sosyal hizmet müdahalesini ele alırken Türkiye’deki acil servislerde tıbbi sosyal
hizmet uygulamalarını hatırlatmak, müracaatçı profilini betimlemek ve acil
servis tıbbi sosyal hizmet müdahalesi esnasında gerçekleştirilen acil servis tıbbi
sosyal hizmet mülakatında dikkat edilmesi gereken noktaları kısaca
açıklamaktır. Unutulmamalıdır ki, acil servis tıbbi sosyal hizmet müdahalesi ve
mülakatı, müracaatçıları güçlendirmeye yönelik tasarlanan profesyonel
uygulamalar arasındadır.
Acil servis müracaatçı profili acil servis tıbbi sosyal hizmet müdahalesi tıbbi sosyal hizmet uzmanı acil servis tıbbi sosyal hizmet mülakatı
Emergency care and intervention is
the whole of the health services offered to people to return to their routine
and daily life when there are problems in their social welfare caused by the
physical and mental illnesses that occur suddenly in people's normal lives,
such as accidents, trauma. Individuals who apply to emergency service units are
mostly in a crisis situation. The crisis process refers to a subjective
perception and the crisis for a man described as a minor problem for someone
else. Client profile perceives its own situation-specific crisis when it feels
unsuccessful in solving individual problems and has insufficient resources to
support it, and it needs emergency service medical social work intervention.
The medical social worker also steps at this point and tries to intervene in
the crisis and tries to solve the problem together with the client. In addition
to this, the client groups of medical social work in emergency departments
consist of people exposed to death, trauma, loss, violence, abandonment and
abuse. The first condition for medical social work practices in emergency
services to become established and gain importance is to know that the client's
situation is subjective, to emphasize the intensity of the sensitive aspects
and to have it felt by the medical treatment team. Thus, the aim of this
article is to review medical social work practices in emergency services in
Turkey, to describe the client profile and to briefly describe the points to be
considered in emergency medical social work interview carried out during the
emergency medical social work intervention. It should not be forgotten that the
emergency medical social work intervention and interview are among the
professional practices designed to strengthen the clients.
Emergency service client profile emergency service medical social work intervention medical social worker emergency service medical social work interview
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 23, 2019 |
Submission Date | September 3, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 |