Even though Turkish/Ottoman cartography studies go back early in history, the oldest samples that have reached today belong to the early 15th century. When the Turkish/Ottoman geography and cartography tradition is examined, it is observed that one page maps had been the most common way before the atlas tradition, just like the rest of the world. Those maps prepared for one single occasion were brought together in the course of time and in this way the form of 'atlas' had come in sight. Even though one might not cali it an atlas by today's standards, because of several maps it includes, 'Kitab-ı Bahriyye' of Piri Reis is regarded the first atlas in the history of Turkish cartography. His work is a 'geographical atlas'; not only his atlas but the ones prepared after it up until the first historical atlas prepared in the early 20th century were all geographical atlases. Among those who prepared such atlases similar to that of Piri Reis are Matrakçı Nasuh, Ali Macar Reis, Katip Çelebi, Ebubekir Behram and İbrahim Müteferrika. As it is well-known, the Tanzimat era, started in 1839, is a modernization/westernization process that encompassed almost every aspect of life in Ottoman history. This modernization process has also included Ottoman science/educational system. Thus, in this era, new educational institutes, new systems, course books and auxiliary tools came into existence and started to being used commonly. In this context, connected to the changes in geography and cartography, one of the first changes took place in history courses is the history atlas prepared by Mehmed Eşref, in 1910. The tradition of forming history atlases started with Mehmed Eşref was followed by a number of different endeavors such as the efforts of Abdülkerim Nadir in 1915, formation of 'Türk Tarihinin Anahatları' by a commission in 1931 and F. R. Unat 1951. Especially after the 1980s, with the tradition of atlas translations, atlas preparations gained a new momentum and have reached its present day position. Starting with the first geography atlases, giving a brief historical background, the emergence and development of the first history atlases in Turkey will be examined in this study. While the development will be compared with the historical atlases around the globe as much as possible, the reasons for the delay of such studies in Turkey, the reason for disconnection of the studies from their counterparts in the world, and the strive for integration will also be scrutinized.
Türk haritacılık ve coğrafyacılık çalışmalarının geçmişi oldukça eski dönemlere gitmesine rağmen, bugüne ulaşan en eski örnekler XV. yüzyıl başlarına aittir. Türk/Osmanlı haritacılık ve coğrafyacılık tarihi incelendiğinde, dünyada olduğu gibi atlaslardan önce, tek haritaların hazırlanmış olduğu görülecektir. İstenilen konuya göre hazırlanan bu haritalar, zamanla yan yana getirilerek bir araya toplanmıştır ki, böylece, 'atlas' tarzında eserler ortaya çıkmıştır. Bu tarzda hazırlanan ilk örnekler arasında, adına atlas denilmese de, içerisinde bulundurduğu bir dizi harita nedeniyle Türk haritacılık tarihindeki ilk atlas Piri Reis'in 'Kitab-ı Bahriyye' isimli eseridir. Bu çalışma, kendisinden sonra ve XX. yüzyıl başlarında hazırlanan ilk tarih atlasına kadar olan eserler gibi bir 'coğrafya atlası'dır. Piri Reis'ten sonra bu tarz eser hazırlayanlar arasında Matrakçı Nasuh, Ali Macar Reis, Katip Çelebi, Ebubekir Behram ve İbrahim Müteferrika en önde gelen isimlerdendir. Bilindiği üzere, 1839 yılında başlayan Tanzimat dönemi, Osmanlı tarihinde hemen her alanda bir yenileşme/modernleşme ve batılılaşma dönemidir. Bu yenileşmelerden payını alan konulardan biri de Osmanlı bilim/eğitim sistemi olup, yeni bilim/eğitim kurumları, yeni sistemler, ders kitapları, yardımcı araç-gereçler ilk defa bu dönemde ortaya çıkıp yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu bağlamda coğrafya ve haritacılıktaki gelişmelere de bağlı olarak, tarih derslerinde görülen yeniliklerden biri Türkiye'de ilk defa 1910 yılında Mehmed Eşref tarafından hazırlanan tarih atlasıdır. Mehmed Eşref ile başlayan tarih atlası hazırlama geleneği, 1915 yılında Abdülkerim Nadir, 1931 yılında 'Türk Tarihinin Anahatları' atlası, 1951 yılında F. R. Unat ile devam etmiş ve özellikle 1980'den sonra çeviri atlasların da devreye girmesiyle biraz daha ivme kazanarak bugüne ulaşmıştır. Bu çalışmada, ilk coğrafya atlaslarından başlayarak kısa bir tarihi arka plan verildikten sonra, Türkiye'de ilk tarih atlaslarının ortaya çıkışı ve bugüne kadar olan gelişimi ele alınacaktır. Bu gelişim mümkün olduğunca dünyadaki tarih atlasları çalışmaları ile karşılaştırmalı bir şekilde yapılacak ve Türkiye'deki çalışmaların gecikmesi, dünyadan kopukluğu ve dünyaya eklemlenme gayretleri, örnekleri, sebepleri ve sonuçlarıyla birlikte incelenecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 |
Belleten Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.