Osmanlı tarih yazıcılığı şehnamecilik ile başlamaktadır. Resmi bir vazife olan şehnamecilik, XVI. yüzyıl sonlarına kadar devam etmiştir. Mesela Kanuni Sultan Süleyman’ın şehnamecisi Fettullah Arif Çelebi idi. Şehnameciler eserlerini manzum bir şekilde kaleme almışlar ve şehnamenüvis olarak anılmışlardır. Şehnamecilik XVII. Yüzyıl başlarından itibaren yerini vekayinüvisliğe bırakmıştır. Söz konusu terim, takip eden yüzyılda vak’anüvis şeklinde kullanılmağa başlanmıştır. Vak’anüvis, Arapça vaka (olay) ile Farsça nüvis (yazan) kelimelerinden türetilmiştir. Vakanüvisliğe tayin edilecek kişilerin hünerli, marifetli, tecrübeli ve sır saklayabilme gibi farklı meziyetlere sahip olmaları şartı aranmıştır. Vakanüvisler, kendi dönemlerinin tarihini kaleme aldıkları gibi selefl erinin yarım bıraktığı tarihleri de tamamlamışlardır. Vakanüvislere yapmış oldukları hizmetleri karşılığında belirli miktarda tahsisat verilmiştir. Yaşanan tarihi gelişmelerin müşahidi olan ve sınırlı da olsa devletin önemli resmi belgelerini görme fırsatı elde eden vakʻanüvisler tarafından kaleme alınan vekayinâmeler, Osmanlı Tarihi için vaz geçilmez başvuru eserleri olduğu gibi aynı zamanda tarih biliminin ana kaynakları konumundadırlar. Özellikle vakʻanüvislik müessesesinin ortaya çıkışından sonra düzenli olarak olayları kaydeden vakʻanüvislerin eserleri daha da önem kazanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Kitap İncelemesi |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 81 Issue: 292 |
Belleten is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).