"Tarih yazmak için tutulan yolun mantıki ve bilhassa ilmi olması şarttır. Bu münasebetle yüksek heyetinizin reisi bulunan zat-ı âlinize hatırlatırım ki yeni dünya ufuklarına açacağınız yeni tarih semasında dikkatli olunuz. Sümmettedarik bir eser vücuda getirerek ferdasında nâdim olmaktansa hiçbir eser vücuda getirmemek, aczini itiraf etmek evlâdır. İlim sahasında vesveseli olmak, miskin müesseselerin mezunlarına inanmaktan evlâdır." (Atatürk, T. T. Kurumu Başkanı Tevfik Bıyıklıoğlu’na mektup-1931)
İsmail Habib Sevük (1892 - 1954), önce Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan, sonra kitap halinde de basılan Atatürk hakkında hâtıralarının birinde, Atatürk'ün 1931 yılı başlarında yaptığı bir seyahat sırasında cereyan eden bir olayı anlatır. 16 Şubat Pazartesi günü Adana'ya gelen Atatürk, o gece bir sohbetinde, İ. Habib'e bazı tarih sualleri sorar. Buradan sonrasını yazar şöyle anlatır : "Bütün bu âhiret sualleri karşısında: — Vallahi Gazi hazretleri diyorum, Türk tarihi hakkında şimdiye kadar bildiğimiz hep klâsik malûmat kırıntılarından ibaretti. Yer yer umumi telâkkileri yırtarak, yer yer umumi meçhullere yeni ufuklar açacak olan bilgileri hep yüksek irşatlarınızla öğreneceğiz. Bu yüksek irşatlarınızın ilk mahsulü olan büyük eseri görüp okuyabildikten sonradır ki karanlıkta kalan nice hakikatler bize de aydınlanacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | October 20, 1968 |
Published in Issue | Year 1968 Volume: 32 Issue: 128 |
Belleten is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).