Tarihi ve medeniyeti yapan büyük insanlar gibi Atatürk'ün menşei, mütevazidir. Mustafa Kemal, halk çocuğudur. Demokrasi; soy asaleti değil, kan asaletidir; akıl ve zekâ aristokrasisidir. Demokrasi; ferdin, soyu ve menşei ne olursa olsun kendi değerine dayanarak, içtimai payelerin sonuna çıkabilmek hürriyeti ve imtiyazıdır. Mondros mütarekesi imzalanarak ordunun, silah ve cephanesi elinden alındığı, memleketin istila edildiği o meşum günlerde, Türkiye'nin bugünkü mesut geleceğine inanmak hülya gibi bir şeydi. Buna Mustafa Kemal inandı. Ümit havası yarattı. Zafere iman yarattı. Birinci Cihan Harbi'nden mağlûp ve bitkin çıkan kuvvetsiz ve sahipsiz kalan Türk milletine azim ve iman aşılamayı, onu kendi enerjisinin seviyesine yükseltmeyi ve büyük işler yapmaya sürüklemeyi bildi. Vatanın kurtuluş azmini kendinde şahıslandırdı.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | October 20, 1956 |
Published in Issue | Year 1956 Volume: 20 Issue: 80 |
Belleten is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).