Bu çalışma kapsamında Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenmiş olan beş farklı yol kullanıcı davranışına (hız yapma davranışı, alkollü araç kullanımı, emniyet kemeri kullanımı, çocuk koruma sistemleri kullanımı ve motosiklet kaskı kullanımı) yönelik trafik kurallarının caydırıcı etkileri Skinner’ın (1953) Edimsel Koşullanma Kuramı bağlamında incelenmiştir. Edimsel Koşullanmanın pekiştirme ve ceza bileşenlerini içeren caydırıcı kuralların, sürücüler tarafından nasıl algılandığını anlamak için nitel araştırma yapılmıştır. Araştırmada, ehliyet sahibi ve aktif araç kullanan 31 katılımcıdan yarı yapılandırılmış görüşmelerle veri toplanmıştır. Ardından edimsel koşullanma bileşenlerinin her biri için hazırlanan çoktan seçmeli sorularla en sık tercih edilen yöntem incelenmiştir. Bununla birlikte, yarı yapılandırılmış görüşmelerin pekiştirme ve ceza bileşenleri kapsamında temel başlıklarını belirlemek amacıyla içerik analizi uygulanmıştır. Sürücülerin en sık rapor ettiği ehliyet kaybetme düşüncesi, edimsel koşullanma bağlamında olumsuz cezanın en caydırıcı yöntem olduğu sonucunu vermiştir. İçerik analizi sonuçlarına göre “caydırıcı yaptırım uygulamaları” ve “sistem uygulamaları” adlı iki ana grup oluşmuştur. Araştırmada katılımcılara genel olarak trafik kurallarına neden uyulmadığına dair sorular yöneltilip cevaplar beklenmiştir. Elde edilen sonuçlar kapsamında caydırıcılığı en yüksek olan yaptırımın “ehliyete el konulması” olduğu ve bu yaptırımın sürücülerin günlük hayatını etkileyeceği yönünde bulgulara ulaşılmıştır. Dolayısıyla, ehliyet kaybetme algısının sürücülere daha fazla benimsetilmesi amacıyla denetimlerin sıklığının ve niteliklerinin arttırılmasının caydırıcılığı da arttıracağı ön görülmektedir.
In this study, the deterrent effects of traffic rules on five different road user behaviors (speeding behavior, drunk driving, seat belt use, child restraint systems use and motorcycle helmet use) determined by the World Health Organization were examined in the context of Skinner’s (1953) Operant Conditioning Theory. Qualitative research was conducted to understand how aversive rules, which include the reinforcement and punishment components of Operant Conditioning, are perceived by drivers. In the study, data was collected through semi-structured interviews from 31 participants who had a driver's license and actively drove. Then, the most frequently preferred method was examined with multiple choice questions prepared for each of the operant conditioning components. In addition, content analysis was applied to determine the main topics of the semi-structured interviews within the scope of reinforcement and punishment components. The thought of losing a license, which is the most frequently reported by drivers, concluded that negative punishment is the most deterrent in the context of operant conditioning. According to the results of the content analysis, two main groups were formed, namely deterrent sanction practices and system practices. Finally, the participants were asked questions about why the traffic rules were not followed in general and their answers were expected. Within the scope of the results obtained, it has been found that the sanction with the highest deterrence is the seizure of the driver's license and this sanction will affect the daily life of the drivers. Therefore, it is predicted that increasing the frequency and quality of inspections will increase deterrence in order to make drivers adopt the perception of losing their license more.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Traffic Psychology |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 7 Issue: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.