Meşrutiyet’in yeniden ilanı (24 Temmuz 1908) ile başlayan dönem, toplumsal çözülmenin ivme kazandığı ve sosyal yaşamda toplumu oluşturan unsurlar arasında ayrışmaların en belirgin biçimini aldığı süreç olarak görülebilir. Milli kimlik bilincinin Osmanlılık kimliğinin önüne geçmesi ve Batı tesirindeki aydınların bir kısmının kendi kimliğine yabancılaşması ve Türçülük /Turancılık düşüncesini toplumsal yapı için tehdit olarak algılaması toplumsal çözülmeye yol açtı. İmparatorluğu kurtarmak için aydınlar tarafından çare olarak düşünülen fikir akımlarından biri olan Türkçülük ideolojisi, Sosyoloji disiplininin kurucusu Ziya Gökalp tarafından doktirin biçimine dönüşmüştür. Ziya Gökalp’in bilimsel olarak şekillendirdiği fikir başta Ömer Seyfettin olmak üzere dönemin edebiyatçılarının eserlerinde geniş biçimde işlenen konulardan biri olmak suretiyle özellikle gençler arasında Türkçülük / Turancılık çevresinde örgütlenmeye yol açarak kamuoyu oluşturur. Dönemin edebi eserleri, sosyolojik bakış açısı ile incelendiğinde gerek İstanbul gerek Anadolu’nun toplumsal sorunları ve öngörülen çözümler gözlemlenebildiği gibi Türk Dünyasında Rusların kimliksizleştirme politikalarına maruz kalan Türklerin toplumsal ve siyasal sorunları yanında ekonomik sorunlarına çözüm bulma Turan coğrafyasında Türk Birliğini kurma düşüncesi yer almıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2019 |
Submission Date | May 2, 2019 |
Acceptance Date | May 20, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 45 |