Arap, Fars ve Türk edebiyatı geleneğinde müşterek biçimde varlık gösteren ve önemli zâtların hayat hikâyelerini konu edinen tezkireler, edebiyat araştırmacılarının müstesna kaynaklarındandır. Türk edebiyatında 15. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar kesintisiz şekilde devam eden şair tezkireleri, güçlü bir biyografi geleneğinin göstergesidir. Şuara tezkireleri ihtiva ettikleri biyografik bilgiler ve şiir örnekleri bakımından bazı şairler için hâlâ yegâne kaynak konumundadırlar. Tezkireciler eserlerinde ele aldıkları şairler hakkında yalnızca biyografik bilgi vermekle yetinmez, şairlerin edebî konumlarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunurlar. Dolayısıyla tezkireler yalnızca edebiyat tarihi bakımından değil tenkit tarihi açısından da en önemli kaynaklardır. 19. yüzyıl âlimlerinden Ali Emîrî, Diyarbakır ve çevresinde zengin bir edebî muhit olduğunu tespit etmiş ve bu şehre özgü bir şuara tezkiresi yazmayı arzulamıştır. Tezkire-i Şuarâ-yı Âmid isimli eserinde Diyarbakırlı olan, Diyarbakır’da doğup büyüyen, Diyarbakır’dan göç eden ve diğer tezkirelerde Diyarbakırlı olduğu belirtilen şair ve bilginleri ele alan Ali Emîrî, bir şehre özgü tezkire vücuda getiren ilk tezkirecidir. Kendisinden önce yazılan tezkireleri etraflıca tetkik eden Ali Emîrî, birtakım hususlarda bilgi tashihleri yapma gereği duymuştur. Ali Emîrî’nin eksiklik veya yanlışlık gördüğü noktalarda meslektaşı olan tezkirecileri tenkit ettiği görülmektedir. Ali Emîrî’nin tezkiresindeki bilgi tashihleri ve meslektaşlarına yönelik tenkitleri, bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |