ÖZET
Sasani hükümdarlarından
adaletiyle nam salmış Nuşinrevan'ın torunu ve Hürmüz Şah'ın oğlu Hüsrev-i Perviz'in
aşk ve kahramanlık maceralarının anlatıldığı Husrev ü Şîrin mesnevisi, ilk olarak İran şairlerinden Firdevsi'nin
Şehnâme adlı eserinde yer alır. Şehnâme'de manzum olarak işlenen eser
ilk olarak XI. yüzyılda Senai tarafından kaleme alınmış olmakla birlikte asıl
edebi değerine XII. yüzyılda İran şairlerinden Nizami ile ulaşmıştır.
Nizami'nin
kaleme aldığı bu manzum eser, Türk edebiyatında da büyük ilgi görmüştür. Eser,
hem Türk hem de İran edebiyatında Ferhad u Şirin, Ferhadname gibi adlarla
birçok şair tarafından yeniden kaleme alınmıştır. XV. yüzyılda Anadolu
sahasında bu eseri kaleme alan şairler arasında olan Şeyhi, mesnevi nazım
şeklinde kaleme aldığı eserine Husrev ü Şîrin
adını vermiştir. 6944 beyitten oluşan eser, Sultan II. Murad'a sunulmuştur.
Hüsrev ü Şirin
mesnevisi destanlarla roman arasında bir geçiş türü olan halk hikâyelerinde
Ferhad ile Şirin olarak yer edinmiştir. Bu halk hikâyelerinin belirleyici
özelliği olan nazım-nesir karışımı Ferhad ile Şirin hikâyesinde de
bulunmaktadır. Yazma ve basma birçok nüshası olan bu hikâye araştırmacılar
tarafından Arap-Acem kaynaklı olarak kabul edilmiştir.
Kaleme alınan
bir metnin kendisinden önceki metinlerden bağımsız olamayacağını ortaya koyan
metinlerarasılık kuramı, metin incelemelerinde kendisini göstermektedir. Hüsrev
ü Şirin mesnevisi de Ferhad ile Şirin hikâyesi de kaynağını İran edebiyatından almakla
birlikte aralarında değişim ve dönüşümler bulundurmaktadırlar. Bu çalışmada
aynı kaynaktan beslenen eserler arasındaki değişim ve dönüşümler metinlerarasılık
kuramına göre ortaya konulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 |