The aim of this study is to examine the relationship of cyber zone and authoritarian regimes through
the cases of China and Russia. It was a big expectation at 1990s that via the widespread use of ICT and
especially internet, authoritarian regimes would become democratized and transparent. According to that expectation, internet would penetrate to authoritarian state like a Trojan horse and would be the sound
of the democratic opposition in there, then facilitate the transforming of the regime. However, from
the middle of the 2000s, it was observed that authoritarian regimes did not weaken against information
technologies, and even spread across the world scale. Reason of this success was the new relation form
that adopted by these regimes, especially Russia and China, against internet. In this new form, called
“Networked Authoritarianism”, the regimes do not prohibit the internet, but are in compliance with it.
They compete with opposition who use the internet as a democratic tool via internet by create counter
discourses. Beside these, the states who adopt the networked authoritarianism, create a safe public space
via the internet and facilitate the communication of state and public. Through this pseudo communication
it prevents the growth of social opposition. After all, it can be concluded that the internet became not a tool
that demolishes the authoritarian state from inside, but it consolidates and give strength to it.
Bilişim
teknolojilerinin ve özellikle internetin yaygınlaşması ile otoriter rejimlerin
demokratikleşeceği ve şeffaflık kazanacağı 1990’larda güçlü bir beklentiydi.
Buna göre internet bir Truva atı gibi kapalı rejimlerin içine girecek ve burada
toplumsal muhalefetin sesi olarak rejimlerin dönüşümünü sağlayacaktı. Ancak
2000’li yılların ortalarından itibaren otoriter rejimlerin bilişim
teknolojileri karşısında zayıflamadığı ve hatta dünya ölçeğinde yaygınlık
kazandığı gözlemlendi. Bu başarının ardında otoriter rejimlerin internetle
girdikleri yeni ilişki formu vardı. “Şebekeleşmiş Otoriteryanizm” (Networked
Authoritarianism) olarak adlandırılan bu olguda rejimler, interneti
yasaklamamakta ve fakat ona uyum sağlamaktadırlar. İnternet üzerinde örgütlenen
demokratik muhalefete karşı aynı platformdan karşıt söylem oluşturup, onunla
rekabet etmektedirler. Otoriter rejim yine internet üzerinden kontrollü bir
kamusallık yaratarak, toplumun rejimle iletişime girmesine imkan vermekte ve
böylece muhalefetin genişlemesini engellemektedir. Neticede internet, otoriter
rejimleri içeriden yıkan bir silah değil, onu pekiştiren ve istikrar kazandıran
bir niteliğe kavuşmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2018 |
Submission Date | April 13, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 31 |
All articles published in the Turkish Review of Communication Studies are licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.