Türk dilciliği, Arap ve Hint Avrupa geleneğinin eksik bir şekil ve anlam ilişkilendirmesiyle belirlenen kelime odaklı dilcilik kültürüyle şekillenmiştir. Geleneğin, bilimlik çalışmalara hakim olan mevcut ek sınıflaması, sürdürülemez kabuller üzerine bina edilmiştir. İki ek, çok kelime türü sınıflamasına dayanan ve artık sorgulanmakta olan bu durum, Türk dilinin eklerini yeniden sınıflandırmayı gerektiriyor. Sınıflama, sadece, karşılıklı bağımlılık ilişkisi ölçüleriyle tabi oldukları ekleşme dizisinin karşıtlık düzenine göre yapılabilir. Bu düzene göre, iki kelime ile sayısız alt türleri bulunan on ek çeşidi, dilin bütün aşamalarını gerçekleştirmektedir. Burada, kelime ile eklerin türleri ve sayıları, ekleşme dizisinin karşıtlık düzenindeki gerçekleşmelerin tanıklığıyla açıklanmaktadır
Turkish philology was shaped by Arabian and Indo-European word oriented philological tradition which is determined by a deficient form and meaning association. The existent suffix classification which dominates scientific studies is based on unsustainable acceptances. The situation relying on two-affixes and multipleword type categories is being questioned and necessitates a new classification of the affixes of Turkish language. Such a classification can only be made according to the “opposition order of the paradigm” as the suffixes subject to mutual dependence measures. According to this order, two word types and ten suffix classes with their countless subtypes realizes all processes of the language. Hereby, the types and numbers of words and the affixes are clarified with the evidence of their realization in “opposition order of the paradigm”
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 35 |