Bu çalışmada diye sözcüğünün kullanımları derlem temelli bir yaklaşımla ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışmanın temel motivasyonu özellikle yabancı/ikinci dil olarak Türkçe öğretimi sırasında malzemenin çeşitli yönleriyle tespitine duyduğumuz ihtiyaçtır. diye sözcüğü Türkçe Ulusal Derlemi’nden hareketle incelenmiş ve sözcük, söz öbeği, cümle boyutlarında farklı işlevler üstlendiği belirlenmiştir. Sözcük düzeyinde diye, “ne diye” şeklinde çok sözcüklü birim kuruluşundaki soru sözcüğünü oluşturmakta; öbek düzeyinde “… diye biri, … diye bir AD (kişi, yer, şey, metin ve dil adları) kuruluşunda sıfatlar ile “ÜNLEM diye” kuruluşundaki zarflar oluşturmaktadır. Cümle düzeyinde ise iki farklı işlev söz konusudur. Bunlardan birinde diye, kendisinden önceki cümleyi zarf yan cümlesine dönüştürmekte; ikincisinde “dedi” ile kurulan aktarma cümlelerinin bir çeşitlemesi olarak düşünebileceğimiz cümleler kurmaktadır.
This study attempts to make a corpus-based analysis of Turkish “diye”. The motivation underlying behind this study is the need of descriptive material related to this frequent lexical-grammatical item especially in teaching Turkish as a foreign/second language. The corpus consulted to in this study is Turkish National Corpus. Corpus data shows that diye has different functions at word, phrase and sentence level. At word level, it forms the multiword “ne diye” which is a question word as “niçin, neden”. At phrase level, it is the base of two different structures, one as an adjective and one as an adverb. In adjective phrases, diye collocates with “biri” and “bir NOUN (person, place, thing, discourse nouns)” on the right, and in adverbial phrases, with interjections on the left. The representation of diye at sentence level is more complicated as diye connects adverbial finite clauses to a main clause on the one hand, and links direct speech sentences to an utterance, cognition or emotion verb on the other.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 12 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 38 |