Bugüne kadar kültürel belleğin farklı disiplinlerde birçok çalışmanın konusunu oluşturduğu bilinmektedir. Bu nedenle kültürel bellek ve kültürel bellek algısının tanımlanmasından çok bu algının sürekliliğine ve bu sürekliliğin sağlanmasına etki eden faktörlere yer vermek yerinde olacaktır. Sürekliliği sağlayan yapıların sağlıklı işlenmemesi kültürel belleğin sürekliliğinden çok, değişmesine ya da yok olmasına neden olabilmektedir. Aynı zamanda bu etkiler hem yerel algılamada hem de küresel algılamada benzer sonuçlar doğurabilir. Bellek algısının oluşumunda etkili olan araçlardan birisi de dijital platformdur. Dijital platformlar arasında yer alan medya ise kritik bir role sahiptir. Medyaya kültürel belleğin yansıması, o toplumun kimliğinin ve bu kimliğin nasıl bilindiğinin veya hatırlandığının ya da söz konusu kültürel yapılardan hangilerinin süreklilik gösterdiğinin, hangilerinin unutulduğunun fark edilmesi demektir. Medyadaki bu yansımalar yazılı, görsel ya da söylemsel göstergelerden oluşabilir. Kültürel bellekteki bir bilginin aktarılmasında Assman’ın da belirtmiş olduğu üzere olumlu göstergelerin yanında olumsuz göstergeler ve yanlı ibareler de yer alabilmektedir (Assman, 1995: 125-133) Bu olumsuz göstergeler ve yanlı ibareler ise sağlıksız işleyişe örnek oluşturmakla birlikte, toplumsal kimlik oluşumunda yerel ve küresel bağlamda özden farklı algıların oluşumuna da neden olabilmektedir. Genel anlamda sosyokültürel yansımaların yer aldığı özellikle de son yıllarda bir ihtiyaç haline gelen medyada soluduğumuz dünyayı, belki de farkına varmadığımız, atladığımız hatta özlediğimiz
veya amaçladığımız yaşam biçimlerini bir an olsun görsel veya işitsel olarak karşımızda bulabiliriz. Bu süreçte medya “koruma”, “hatırlatma” ve “aktarma” işlevlerinin oldukça yaygın olduğu bir araçtır (Assmann, 2015: 23). Bu bağlamda medyanın kültürel belleğin tekrarlama ilkesini gerçekleştirmede ve sürdürülebilirliği sağlamada birden fazla alanda etkili olarak karşımıza çıktığı anlaşılmaktadır (Akın, 2018). Bu çalışmada kültürel bellek algısının medyanın “hatırlatma”, “koruma” ve “aktarma” işlevlerine bağlı olarak geçirdiği değişimler ve dönüşümler, yanlış algı oluşumuna neden olabilecek göstergeler örnekler aracılığıyla aktarılmaya çalışılmıştır. Ayrıca bu sürecin her ne kadar kültürel bellek ortaklığı olsa da farklı bir algı süreci içinde yetişen nesillerde oluşan imgeyi ne kadar etkileyebileceği de sorgulanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 18 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 2022 Sayı: 43 |