Semi-nomads, pursuing their economic and cultural lives according to the areas of Anatolia where their ethnic roots are found, are referred to as “Yörük/Yürük” (Nomad) or “Türkmen” (Turcoman). The nature of the geographical region also gave rise to cultural differences arising from the various economic enterprises preferred by each semi-nomadic group. In parallel with this cultural differentiation, religious differences appeared in the past. During the reign of Yavuz Sultan Selim, in particular, the people of Anatolia became split into two groups, the Sunni and Alevi-Kızılbaş (Alevite, Alawi), under the influence of Safevi (Shia-Salafi) propaganda. A social differentiation is therefore seen in the basic lifestyle (settled and semi-nomadic) and religious practices (Sunni and Alevi) of the Turcomans who were exposed to religious differences and who first came to Anatolia and made the area their home.
In Anatolia, the new settlement policies were applied to semi-nomads with measures that altered and cut off their customary migratory routes. The semi-nomads were left in the position of being forced to choose a settled life in the place where they were. The government introduced a new concept called “Ekrad Türkmeni” (Ekrad Turcomans), as they are known in the documents of the time.
Şeyda BÜYÜKCAN SAYILIR
Özet: Anadolu’nun coğrafi yapısına göre ekonomik ve kültürel hayatları şekillenen konar göçerler, etnik kökenden ziyade bulundukları coğrafyaya göre “Yörük” veya “Türkmen” isimleriyle anılmışlardır. Bu coğrafi yapının gereği olarak da konar göçerlerin tercih ettikleri birçok farklı iktisadi faaliyetin doğurduğu kültürel farklılıklar oluşmuştur. Diğer yandan Yavuz Sultan Selim dönemindeki Safevi propagandasının etkisiyle Anadolu’da, halkın bir kısmı, Alevi (Kızılbaş) kimliği kazanmaya başlamıştır. Bu bağlamda dinî bakımdan da farklılaşan Anadolu insanı tek tük bu farklılıklara rağmen kültürel olarak ve gündelik yaşam tarzları (yerleşik-konar göçer) bakımından derin bir ayrışma yaşamamıştır. Osmanlı Devleti tarafından konar göçerlere uygulanan iskân politikaları sonucu veya bu grupların kendiliğinden yerleşik hayata geçmeleri sebebiyle Türkmen grupların gündelik hayatları önemli ölçüde değişmiştir. Göç güzergâhlarında veya zorla iskân edildikleri bölgelerde karşılaşıp karıştıkları gruplarla da etkileşim içinde bulunan konar göçerler arasında bazen kimlik kargaşası veyahut kendisini tanımlama biçimlerinde değişiklikler yaşanmıştır. “Türkmen Ekradı” ifadesi de bu tanımlamalardan birisidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Göç Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2013 |
Gönderilme Tarihi | 7 Şubat 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 19 Sayı: 19 |