Not: Yazar özgün makalede özet vermemiştir. Özet çeviren tarafından yayın kurallarına uygun olmak amacıyla kaleme alanmıştır. Bu çalışması şimdiye kadar Fârâbî'nin bilinmeyen bir eserinin, görünüşte benzeri olmayan bir 13. yüzyıl elyazması üzerine kısa bir değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu elyazması Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Kütüphanesi’nde IS.I-4650 numarada kayıtlıdır.
Metnin başta gelen bölümlerinde Fârâbî şiir şekillerinin tarihine değinir. O, insanları etkilemek ya da ikna etmek için politikacıların ihtiyaçları ile nazım türlerinin kökenini ilişkilendirir. Fârâbi’nin çeşitli şiir sınıflarının doğmasıyla ilgilenirken konuyu Yunan kökenlerine kadar geriye doğdu takip ettiği anlaşılmaktadır. Metnin daha dikkatli incelenmesi şunu gösterir ki, Fârâbî’nin müzik ile şiir ilişkisinde ritim bunların buluştukları ve birbirleriyle birleştikleri ortak bir zemin olarak tasavvur edilmiştir. Fârâbî, böylece, müzik ve şiirin birbiriyle örtüşen bu özelliği temelinde prozedinin yeni bir analizini yapmış gibi görünür. Bu çalışmasında Fârâbî der ki “… Bir sonuç olarak, [bu konu üzerinde] eskiden çalışanlar seslerin birbirine mütekabiliyetinin bu kombinasyonu için temelde on iki çeşit ölçüye sahip çıktılar. ... Bu eski araştırmacılar bu kategorilerden her biri üzerinde uyum (harmoni) ve orantı çeşitlerini çalıştılar ki bunlara verilen amaca uygun bir şekilde kategoriler yansır.
Fârâbi, sonra ekler: “Kim ki bu işi iyice kavrayıp takip etmek ister onların çalışmaları öncelikle matematikte ve ikinci olarak da doğa felsefesinde ustalıklı olmalıdır, böylece o kimse insan temel yasasındaki düzen ile bu düzenin istediği ölçü arasındaki mütekabiliyeti anlayabilir duruma gelebilir."
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Çeviri ve Değerlendirmeler |
Yazarlar | |
Çevirmenler | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Kasım 2020 |
Gönderilme Tarihi | 21 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 33 |