Kadınlık, toplumsal, siyasal ve kültürel yapıların üzerinde etkili olduğu ve çeşitli söylemler aracılığıyla eril dil tarafından belirlenen bir konumdur. Sessiz Ev’de, sessizliğin kadınlar için bir kader olduğu ve kadınların eril tahakküm karşısında suskunluklarını korudukları görülür. Romandaki sessiz kadınlar suskunluklarını bozduklarında ya şiddet aracılığıyla felakete sebep olmuştur ya da eril iktidar için tehlikeli görülmüş ve şiddete uğrayarak öldürülmüştür.
Tarihsel zaman olarak Meşrutiyet Dönemi’nden, 1980’lerin eşiğine kadar gelmekte olan Sessiz Ev, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişte, kadın meselesini geniş bir bakış açısıyla görme imkânı sağlamaktadır. Sessiz Ev’in toplumsal cinsiyet eleştirisiyle incelendiği bu çalışmada, kadınlar merkeze alınarak, cinsiyetle ilgili toplumsal kodların kadınların hayatı üzerindeki etkisine yer verilmiştir. Ayrıca ataerkil dil ve eylem alanı aracılığıyla kadınlara uygulanan baskı, dışlama, sessizleştirme ve şiddet gibi eylemler eleştirel bir bakış açısıyla irdelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Mayıs 2021 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 34 |