The cultivation of grapes in the world in terms of the first-ranked Turkey as well as the appropriate climatic zone, has potential for rich gene and ancient viticulture culture. Grape growers, starting from production until it reaches the consumer is faced with various problems in the process. Plant protection faced in the vineyards of the manufacturers in terms of the most important causes of losses; Downy Mildew (Plasmopara viticola), Powdery Mildew (Uncinula necator), Gray mold (Botrytis cinerea), European Grapevine Moth (Lobesia botrana), Spidermite (Tetranychus spp.), Vine weevil (Otiorhynchus spp., Megamecus spp.). The impact of pests and diseases due to changing climate conditions with increased losses, these factors makes it difficult to control. In order to achieve higher efficiency and quality of synthetic chemicals used in viticulture, many benefits they provide, as well as the nature of the effect is known to be negative. In this sense, the effect of plants compounds on diseases and pests is a prominent work area. In this study, 7 different plant essential oil; grape seed (Vitis vinifera), thyme (Thymus sp.), Rosemary (Rosmarinus officinalis), ozone oil (Olea europaea), mint (Menta piperita oleum), Basil (Ocimum basilicum) and Sage (Salvia spp.), were examined on Botrytis cinerea and Tetranychus urticae which are important in terms of viticulture
Üzüm yetiştiriciliği açısından Dünya'da ilk sıralarda yer alan Türkiye uygun iklim kuşağında yer almasının yanı sıra zengin asma gen potansiyeline ve eski bir bağcılık kültürüne sahiptir. Üzüm yetiştiricileri, üretimden başlayan ve tüketiciye ulaşana kadar geçen süreçte çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bitki koruma açısından üreticilerin bağlarda karşılaştığı en önemli kayıp nedenleri; Mildiyö (Plasmopara viticola), Külleme (Uncinula necator), Kurşuni küf (Botrytis cinerea), Salkım güvesi (Lobesia botrana), Kırmızı örümcekler (Tetranychus spp.), Bağ maymuncukları (Otiorhynchus spp., Megamecus spp.) olarak sıralamak mümkündür. Değişen iklim koşulları nedeniyle hastalık ve zararlıların etkileri ile kayıplar artarken, bu etmenlerin kontrolünü de zorlaştırmaktadır. Kurşuni küf, bağlarda çiçeklenmeden itibaren hasat sonuna kadar ve hasat sonrasında görülen önemli hastalıklardan bir tanesidir. Sıcaklık ve nem şartlarına bağlı olarak etkisi değişen bir diğer zararlı ise kırmızı örümceklerdir. Asma yapraklarında renk açılmaları, fotosentez miktarının değişmesine bağlı olarak bitkide stres yaratmakta ve yaprakların dökülmesi neticesinde salkımların güneşten olumsuz etkilendiği belirlenmiştir. Daha yüksek verim ve kaliteye ulaşabilmek için bağcılıkta kullanılan sentetik kimyasalların, sağladıkları faydanın yanı sıra doğaya birçok olumsuz etkisinin olduğu bilinmektedir. Bitkilerin bünyelerinde barındırdıkları bileşikler ile bunların hastalık ve zararlılar üzerine olan etkisinin belirlenmesi bu anlamda öne çıkan bir çalışma alanı oluşturmaktadır. Bu çalışmada 7 farklı bitkisel yağ; üzüm çekirdeği (Vitis vinifera), Kekik (Thymus sp.), Biberiye (Rosmarinus officinalis), Ozon (Olea europaea), Nane (Menta piperita oleum), Fesleğen (Ocimum basilicum) ve Adaçayı (Salvia spp.)'nın bağcılık açısından önemli olan; Kurşuni küf (Botrytis cinerea) ve İki noktalı kırmızı örümcek (Tetranychus urticae) üzerine 3 farklı dozdaki etkisi ve kullanım olanakları incelenerek, değerlendirilmiştir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2014 |
Submission Date | January 26, 2015 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 1 Issue: Özel Sayı-1 |