Öz
Günümüzde tüm insanlığın ortak değeri olarak kabul edilen kültürel
miras, tarih süreci boyunca ne yazık ki değişik neden ve yöntemlerle sürekli
tahrip edilmeyle karşı karşıya kalmıştır. Bu noktada savaş, bunların en
önemlilerinden biridir. I. ve II. Dünya savaşları bu anlamda büyük
trajedilerin yaşandığı önemli birer kesit olmakla birlikte, bunun günümüze
kadar dünyanın değişik alanlarında lokal düzeyde tekrarlandığını söylemek
mümkündür. Bu paradigmanın günümüzde dünyanın değişik alanlarında
geldiği nokta ise; insanlık mirasına ciddi düzeyde zarar verme gerçeğidir.
Başta yanı başımızda Ortadoğu olmak üzere, Afrika, Afganistan ve Pakistan
gibi coğrafyalarda yaşanan çatışmalı ortamlarda sergilenen sınırsız ve
sorumsuz yaklaşımlar nedeniyle, tüm uluslararası kabuller ve tüzükler ihlal
edilmekte ve insanlık mirasında büyük tahribatlara neden olunmaktadır.
Yaşanan bu trajedide, her ne amaçla olursa olsun tüm muhatapların vicdani
ve hukuki sınırlar içerisinde kalması ve uluslararası sözleşmelere uymasının
ivedi bir gereklilik olduğu açıktır. Bu anlamda, kimin/neyin nereye kadar
hakkı olduğunun, uluslararası tüzük ve kabuller çerçevesinde sorgulanması
ve analizinin yapılması önemlidir. Sorun, bu kapsamda ele alınmış olup,
tespitlere bağlı olarak yapılabilirlikler belirlenmeye çalışılmıştır.