İslam geleneğinde teşekkül etmiş
dinî ilimlerin başat meselelerinden biri, insanın algı ve zihin dünyası ile
sınırlı olan dilsellik içerisinde Tanrı ve diğer gayba dair bahisler hakkında
konuşmanın imkân ve nasıllığı (keyfiyeti) meselesidir. Bu bağlamda Tanrı ile
yaratılmış varlıklar arasında benzerlik (teşbîh) düşüncesi ile bu benzerliğin
olumsuzlanması (tenzîh) kelâm disiplini kadar tefsir disiplinini de meşgul
etmiş görünmektedir. Çünkü teşbîh-tenzih kavramlarından birini merkeze alarak
yorumlanabilecek ifadeler doğrudan Kur’an’da (ve pek çok hadiste) mevcuttur ve
bu ifadelerin anlaşılmasına ilişkin hermenötik süreç, tefsir disiplinini mesâil
ve terminoloji açısından aklî ilimlerle (felsefeyle) zorunlu bir ilişkiye sevk
etmektedir. Bu nedenle tefsir disiplinin hem klasik oluşum ve gelişim
süreçlerini titizlikle takip edebilmek hem de çağdaş dönemde nas yorumunun
müstakil bir disiplin olarak varlığını sürdürebilme imkânını tesis etmek, bu
mesâil ve terminolojiyi kavramayı ve tartışabilmeyi gerektirmektedir. Bu da
genelde felsefe, özelde din felsefesi alanına dair tartışmaları görmezden
gelerek yapılacak (yapıldığı düşünülecek) herhangi bir tefsir faaliyetinin hem
geleneksel hem çağdaş anlamda kısıtlı olacağı anlamına gelecektir. Bu sebeple
bu yazıda söz konusu mesâil ve terminolojinin felsefi boyutları ve de nas
yorumuna ilişkin yönleri üzerinde durulacaktır.
One of the dominant issues of the religious sciences in the Islamic
tradition is the question of the possibility and quality of talking about God
and gaybs in the linguisticity limited to perception and mind of human being. In
this context, the similarity between God and created beings (tashbih) and the
negation of this similarity (tanzih) seem to have occupied Philosophy as well
as Kalam. Because the expressions that can be interpreted by centering one of
the notions of the concepts of tashbih and tanzih are present in the Qur'an
(and in many hadiths), and the hermeneutic process for understanding these
expressions leads Tafseer to the necessary relationship with philosophy in
terms of subject matter and terminology. Therefore, it is necessary to be able
to comprehend and discuss subject matter and terminology in order to both
follow the formation and development period of Tafseer and to make it possible to maintain its existence
as an independent discipline in the contemporary period. This will mean that
any commentary activity (to be considered) which is done by ignoring the
debates on philosophy and in particular the field of philosophy of religion
will be limited. Hence, in this paper, philosophical dimensions of the mentioned
subject matter and terminology and its aspects related to interpretation will
be emphasized.
Tafseer Religious Sciences Philosophy of Religion God Ta’weel Muteshabih
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 2 |