Bilimsel faaliyetlerin tarihsel sürecinde Antik Yunan ve Rönesans dönemi arasındaki geçen zaman diliminde bilimsel etkinliklerin merkezini 8. Yüzyıldan itibaren İslam dünyası oluşturmuştur. Bu tespit hem doğulu hem de batılı bilim tarihçilerinin ortak kanaatidir. İslam dinin hakim olduğu coğrafyada gerçekleşen bilimsel etkinliklerin başarısı tesadüfi değildir. Bu başarının arkasında elbet ki İslam dininin oluşturduğu medeniyetin büyük etkisi vardır. Aynı zaman da o dönemde yaşayan siyasetçilerden bilim adamlarına kadar Müslüman olan ya da olmayan pek çok insanında emeği göz ardı edilemez. İslam uygarlığının ayrılmaz bir parçası olarak ortaya çıkan bilimsel aktiviteler, Batıda bilim ve felsefesinin gelişmesinde bir basamağı oluşturması bakımından evrensel kültür içinde de önemli yere sahiptir. Bu nedenle İslam dünyasında bilimin doğuşu bilimsel gelişmelerinde ayrılmaz bir parçasıdır.
From the 8th century, the center of scientific activities had been the Islamic world in the historical process of scientific activities between the period of Ancient Greece and the Renaissance period. This is the common view of both eastern and western science historians. The success of scientific activities in the regions dominated by the Islam is no coincidence. It is for sure that the civilization created by Islam was much influential on this success. In addition, one cannot deny the efforts of many Muslim and non-Muslim people living in that period, from politicians to scientists. The scientific activities emerging as an inseparable part of the Islamic civilization have an important share in the universal culture as they constituted a step for the development of science and philosophy in the West. Hence, the rise of science in the Islamic world is an inseparable part of the scientific progress.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 26, 2016 |
Submission Date | December 29, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 29 Issue: 2 |