İslamiyet’in ortaya çıkışıyla beraber Kur’ân’ın anlaşılması Hz. Muhammed ile mümkün olurken İslam peygamberinin vefatıyla beraber bu durum tefsir kitapları ve müfessirler ile yapılmıştır. Sahabeler zamanında rivayet ya da çeşitli ilim dallarından yararlanarak yazılan iki çeşit tefsir yöntemi vardır. İslam dininin farklı toplumlara yayılması, Kur’ân ayeti rivayetlerinin anlatılması ya da ayetlerin yorumlanması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu durum da tefsir ilminin ortaya çıkmasına neden olur. Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonra Kur’ân ayetlerinin içeriğinin anlamlandırılması Türk din adamlarının amaçları arasına girmiştir. Eski Oğuz Türkçesinin yazı dili olarak kullanılmaya başlandığı 13. yüzyılda surelerin ve ayetlerin tefsirleri yapılmıştır. Yapılan tefsirler Kur’ân’ı anlamak ve anlamlandırmak açısından hem dinî hem Türk dili açısından önem taşır.
Bu makalede, Eski Oğuz Türkçesine ait Üveys bin Hocâ Osmân bin Emîr İlyâs bin Evliyâ’nın Kur’ân tefsirinin Berlin Eyalet Kütüphanesi nüshasında görülen ve Eski Türkçenin izlerini taşıyan bazı kelimelerin tespiti ve kullanım şekilleri ile anlamları üzerinde durulacak, tespit edilen kelimelerdeki fonetik farklılıklar ortaya konulmaya çalışılacaktır ve eserin söz varlığından bahsedilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Language Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | May 29, 2023 |
Submission Date | February 21, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 3 Issue: 1 |
International Journal of Philology Bengü is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).