Türkiye’de; kentlerde yaşayan ve çalışan insanlar; düzenli olarak berbere gitmek durumundadırlar. Olağanüstü bir durum olmadıkça da hep aynı berbere gitmeyi tercih etmektedirler. Berberlerin müşterileriyle olan ilişkilerinin sürekliliği; aralarındaki ilişkiyi giderek kişilerarası iletişime dönüştürmektedir. Bu yakınlık bazen, saklı kalması gereken çeşitli sırların paylaşımına kadar gidebilmektedir. Günümüz dünyasında aileiçi, işyaşamı ve arkadaşlar arasındaki iletişim giderek zayıflamaktadır. Kimsenin kimseyi dinleyecek zamanı yoktur. İnsanlar birbirleriyle daha az konuşmaktadır. Berber koltukları; eşlerin ve arkadaşların birbirlerine ayıramadığı o zamanı yeterince sağlamaktadır. Bu bağlamda; müşterinin koltukta oturduğu süre iki kişi arasındaki hoş bir sohbete, içini dökmeyle, sıkıntıları paylaşmayla geçmektedir. İlgili çalışma müşteri-berber arasında konuşulan konular, bunların sonraki gelişlerde tekrarı bakımından kadın ve erkekler arasında fark olup olmadığını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Eskişehir’de çalışan 14 erkek berberle yüzyüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Daha sonra, sonuçlar tartışılmış ve tematik gruplar oluşturularak analiz yapılmıştır. Sonuç olarak, farklı kültürlerde farklı müşteri-kuaför ilişkilerinin geliştirilebileceği göstermektedir
People who live and work in cities have to go to a hairdresser regularly in Turkey, and if there is no extraordinary case, they prefer to go to the same hairdresser. The longevity character of hairdressercustomer relation turns this relation into an interpersonal communication. This affiliation sometimes has gone too far to share some secrets.In today’s world, communication in family, in work life, and between close friends has been gradually dissolving. Nobody has time to listen to others. People talk less with each other. Barber armchairs provide enough time for customers whose husband and wife or close friends do not give this time to them to talk. In this context, the time which customers spend in barbers’ armchair has been passing through with a nice conversation, discharge and sharing the mental distresses. This study was conducted to reveal the subjects that the hairdresser and his/her customers talked about and how much the talks were repeated at later comings. A total of 14 male hairdressers working in Eskisehir were interviewed. After that, the results were discussed, and groups of themeswere created for analysis. The results indicated that different client-hairdresser relations could be developed in different cultures
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 5 Issue: 10 |