Evliya Çelebi’s Seyahatnâme is a highly important work
reflecting not only the culture of 17th century Ottoman Empire, but
also the cultures of Asian, European and African communities which represent
the identities of three big continents. The work is a valuable resource as it
guides studies in different branches of human sciences such as history, ethnology/anthropology,
sociology and geography. Almost all of the books of travels, which basically
reflect a specific era, are significant and valuable. Evliya Çelebi’s Seyahatnâme is especially important as it is more comprehensive and it has
a more vivid and interesting narrative.
Books of travels have
always attracted the attention of scientists as they are reference works that
shed light to the history, culture, belief, customs, behavior patterns in an
era; they additionally reveal the relationships between different cultures. All
of the travelers such as Herodotus, Marco Polo, Christopher Columbus, Captain
Cook, İbn-i Battûta and Evliya Çelebi present the readers the opportunity to
learn different cultures of the places they visited.
All of the books of
travels are important references, but there are some important points that
should be taken into consideration while analyzing these sources. Reliability
is one of these points. Most of the writers in their travel books are naturally
members of their cultural tradition, thus reflect their personal viewpoints
while “observing” other communities. Some of the travelers preferred to see
different cultures and communities on the basis of a complete subjectivity, by
representing the state or belief that they were born into. On the other hand,
it would be unfair to claim that all of the travelers had negative views about
the cultures or communities that they observed. Similarly, it would be naïve to
believe that all of the chronicles written by travelers are correct and
objectively presented.
Evliya Çelebi, who had
the opportunity to travel for more than fifty years around different parts of
the world, is different from the other travelers as he had objective
evaluations about the communities he saw. This common assumption is partially
true but when looked into Seyahatnâme
carefully, it is seen that Evliya Çelebi is not always “neutral” in his
approach about different societies and cultures. For example he used some of
words as “The infidels” (kefere), “the kizilbash” (“the red head”, a derogatory
term for Alevis and/or Shi’is), “the yezidis”, “ugly-faced” black men, etc. for
expressing some “foreign” societies. The goal of this analysis is to
demonstrate the discriminative language used by Evliya Çelebi through samples
in his works –apart from the importance and value of Seyahatnâme.
Evliya Çelebi The Book of Travels By Evliya Çelebi The Others in Seyahatnâme Infidels Insects
Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’si, 17. yüzyıl Osmanlı kültürünün yanı sıra Asya,
Avrupa ve Afrika gibi üç büyük kıtanın kültürünü tanımak bakımından önemli bir
eserdir. Bu öneminden dolayı da tarih, etnoloji/antropoloji, sosyoloji,
coğrafya gibi beşeri bilimler açısından değerli bir kaynak olma niteliğini de
taşır. Esasında bir döneme ve zaman zaman öncesine tanıklık eden
seyahatnâmelerin hemen hepsi önemli ve değerlidir; Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sinin önemi, diğerlerinden
daha kapsamlı, daha ayrıntılı ve daha ilginç bir anlatıya sahip olmasıdır.
Seyahatnâmeler bir dönemin tarihini,
kültürünü, inanç ve davranış kalıplarını, toplumların ve kültürlerin
birbirleriyle ilişkisini gösteren başvuru kaynakları olarak biliminsanlarının
dikkatini çekegelmiştir. Heredot’tan, Marco Polo’ya; Kristof Kolomb’dan, Kaptan
Cook’a; İbn-i Battûta’dan Evliya Çelebi’ye bütün seyyahlar gezdikleri yerlerin
farklı kültürlerini tanıma imkânı sağlarlar.
Bütün seyahatnâmeler önemli referans
kaynaklardır, ancak dikkat edilmesi gereken hususlar da vardır. Bu, eserlerde
yer alan bilgilerin güvenirliği meselesidir. Seyahatnâme yazarlarının çoğu,
doğal olarak içinde yetiştikleri kültürler tarafından yoğrulmuşlardır.
Dolayısıyla “gözlem”ledikleri toplumları değerlendirirken yüklendikleri bu
değerleri safdışı bırakmaları pek mümkün olmayabilir. Nitekim bazı seyyahlar
gezdikleri yerlerin kültürlerini ve toplumlarını, bağlı oldukları devletin ya
da inancın çerçevesinden görmeyi tercih etmiştir. Bununla beraber bütün
seyyahların farklı kültürleri/toplumları her zaman olumsuz bir şekilde
değerlendirdiğini, bütün gözlemlerinin hatalı, yanlış ve yanlı olduğunu iddia
etmek doğru olmaz. Ancak, bu, bütün yazdıklarının doğru ve nesnel gözlemlere
dayandığını da kabul etmek anlamına gelmez.
Elli yılı bulan bir sürede çok geniş bir coğrafyayı
gezme imkânı bulan Evliya Çelebi’yi diğer seyyahlardan ayıran önemli özelliğin,
karşılaştığı toplumlara ilişkin nesnel değerlendirmeler yaptığı yönünde geniş
bir kabul vardır ki kısmen doğrudur. Ancak Seyahatnâme
dikkatlice incelendiğinde Evliya Çelebi’nin de farklı toplumlar ve kültürlere
yaklaşımında her zaman “tarafsız” olmadığı, mesela “kefere”, “kazılbaş”
“yezidi” veya “çirkin suratlı” zenciler gibi “yabancılar” sözkonusu olduğunda
onları nasıl ötekileştirdiği açıkça görülür ve işte bu incelemede, Evliya
Çelebi’nin karşılaştığı toplumlarla ilgili nasıl ötekileştirici bir dil
kullandığı -Seyahatnâme’nin önemi ve
değerinden bağımsız olarak- örneklerle gösterilecektir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Anthropology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 27, 2019 |
Submission Date | May 8, 2019 |
Acceptance Date | June 22, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |