Türkiye’de modern
bilim, Batı toplumlarındaki doğal gelişiminin aksine siyasi ve sosyal açıdan
köklü değişimlerin yaşandığı bir reform süreci içinde ve politik bir karar
neticesinde tesis edilmiştir. Buna göre 1933 Üniversite Reformu’nda Batı’daki
hâkim bilim paradigması bilimsel kurumlara taşınırken, sürecin yarattığı
şartlar başta üniversiteler olmak üzere kurumları öncelikle bilimsel faaliyete
değil, bütünüyle toplumun modernleşmesinin aracı olmaya sevk etmiştir. Dönem
içindeki etkin bilim paradigması olan pozitivizmin epistemoloji anlayışıyla
bilim adamının yüklendiği politik misyon Türkiye’de bilimi bir tür özcülük
formu haline getirmiş görünmektedir. Bu durum bilimin sınırlarını fazlasıyla
dar ve ideolojik bir alana hapsetmiş ve günümüzde bilimi, bağlı olduğu sosyal
ve tarihsel kontekst içinde inceleyen sosyal bilim çalışmaları için oldukça
elverişsiz bir bilimsel ortam yaratmıştır. Buna göre çalışma, Türkiye’nin önde
gelen bilim adamlarından Celal Şengör’ün, bilimsel yöntemin evrenselliğini ve
bilimin demokratik toplumlardaki yerini tartışmaya açan bir düşünür olarak
Feyerabend’i kavrayış tarzından hareketle, Türkiye’deki bilimsel ortodoksinin
günümüze kadar geçen sürede geçirdiği muhtemel değişimin tespitini ve sosyal
bilimsel/sosyolojik perspektifin imkanları ölçüsünde eleştirisini yapmayı
amaçlamaktadır.
Unlike the natural development of
modern science in western countries, the modern science in Turkey was
established in the process of reform where there were radical changes both
politically and socially. Accordingly, while in 1993 university reform, science
paradigm which was dominant in the west was transferred to the scientific
institutions, the conditions arisen by this process dispatched the institutions
particularly universities to become a modernization tool of the society as a
whole, not primarily for scientific activities. The political mission a
scientist takes with an epistemological understanding of positivism which was
efficient in the period made the science into essentialism form in Turkey. This
situation trapped the borders of the science in a quite narrow and ideological
space and created a rather unfavorable scientific environment for social
science studies which nowadays analyze the science in social and historical
context. Thus, this study, with the reference to one of the prominent scientists
in Turkey, Celal Şengör’s style of comprehension of Feyerabend as a philosopher
who brought the universality of scientific methods and the place of science in
democratic societies up for discussion, aims to identify the probable change of
the scientific orthodox until today in Turkey and to criticize within the
bounds of possibility of social scientific/sociological
perspective.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 28, 2018 |
Submission Date | June 26, 2018 |
Acceptance Date | June 28, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 1 Issue: 1 |