Denizlerden faydalanma imkanlarının gelişmesiyle, denizlerin kullanımı hususunda kıyıdaş devletler arasındaki ihtilaflar da artmıştır. İhtilaflar, devletlerin kendi aralarında yaptığı anlaşmalarla çözülmüştür. Devletlerin kendi aralarında geliştirdiği çözümler, zamanla, çok taraflı uluslararası sözleşmeler ve Uluslararası Adalet Divan’ınca kaynak olarak kullanılmıştır. Deniz alanlarının sınırlandırılması kriterleri, adaların varlığı halinde, önem kazanmaktadır. Uluslararası yargı mercilerince, deniz alanlarının sınırlandırılmasında, adalarının konumu ve yapısı dikkate alınarak, adalara tam etki verilmesi, sınırlı etki verilmesi, hiç etki verilmemesi yahut adaların çevrelenmesi durumları değerlendirilmektedir. Burada gözden kaçırılmaması gereken husus, adalara tanınacak etkilerin hakça ilkelere göre yapılmasıdır. Uluslararası Adalet Divanı ve diğer uluslararası mahkemeler, adalara verilecek etkiyi belirlerken; orantılılık, açık denizlere erişimin kesilmemesi ve ilgili koşulların önemleri nispetinde ele alınması ilkelerini sıklıkla kullanmaktadır. Çalışmamızda, deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında genel yaklaşımlar ile adaların sınırlandırmada etkisi ele alınmış ve Doğu Akdeniz’deki Yunanistan'a ait adalardan kaynaklanan Türkiye/Yunanistan ihtilafı, bu ilkeler çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Adalar Türkiye Yunanistan Doğu Akdeniz
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi birbirinden ayrılamaz bir bütünün iki parçasıdır. Uluslararası İlişkiler disiplini içerisinde yer alan çoğu konu diplomasi ışığında ele alınmakta, en başta gelen politik, ekonomik konular uluslararası ilişkiler ve diplomasinin birlikte hareket etmesi ile açıklanmakta ya da çözüme kavuşturulabilmektedir. Bu nedenle derginin isminin Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi olmasına karar verilmiştir. Dergimizin; Uluslararası İlişkiler, Diplomasi, Ekonomi, Temel Bilimler ve Sosyal Bilimlerin, siyaset, ekonomi, ekonomi-politik, diplomasi uygulamaları, siyasi tarih, uluslararası antlaşmalar, uluslararası örgütler, hukuk, uluslararası hukuk gibi alanları ile alakalı olarak bilim dünyasına önemli katkı yapması beklenmektedir.