Boğazlar,
klasik jeopolitikte, devletler için çok önemlidirler. Boğazlar, her anlamda
rakip devletler arasında, çoğunlukla politik, askeri ve ekonomik hedefleri
koordine etmek için bir araç olarak fonksiyonelleştirilmişlerdir. Bazı
zamanlar, boğazlar, düşmanın bağlantılarını kesmek için; bazı zamanlar da
jeopolitik varlıkları birleştirmek için fonksiyoneldirler. Her halükarda, güncel
dünya politikası jeopolitik hesaplamaların klasik yaklaşımlarına tamamıyla
açıktır. Bugün, özellikle İsrail jeopolitiğinde, Tiran Boğazı ve onun etrafında
bulunan Tiran ve Sanafir adaları bölgesel yapılanmalarda büyük bir önem
taşımaktadır. Siyasi tarih boyunca, İsrail, revizyonist Mısır rejimi yüzünden Tiran
Boğazı’na dair çok defa sorunlarla karşılaşmıştır. Bugün, yakın çevrede
herhangi bir revizyonizm yoktur. Fakat Ortadoğu politikası genel olarak dönüşümcüdür.
Bu bağlamda, yukarıda bahsedilen adaların egemenlik haklarının Mısır’dan Camp
David’e taraf olmayan Suudi Arabistan’a transferi ve Suudi güç projeksiyon
yeteneklerinin bölgesel yükselişi, İsrail’in güney kapısında Suudi
hegemonyasına sebep olabilir. Bu çalışma, İsrail jeopolitiği açısından Tiran
Boğazı’nın geleceğindeki olasılıkları uluslararası deniz hukuku, jeopolitik ve
siyasi tarih üzerine geniş bir perspektifle tartışacak.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 1 |
Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi birbirinden ayrılamaz bir bütünün iki parçasıdır. Uluslararası İlişkiler disiplini içerisinde yer alan çoğu konu diplomasi ışığında ele alınmakta, en başta gelen politik, ekonomik konular uluslararası ilişkiler ve diplomasinin birlikte hareket etmesi ile açıklanmakta ya da çözüme kavuşturulabilmektedir. Bu nedenle derginin isminin Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi olmasına karar verilmiştir. Dergimizin; Uluslararası İlişkiler, Diplomasi, Ekonomi, Temel Bilimler ve Sosyal Bilimlerin, siyaset, ekonomi, ekonomi-politik, diplomasi uygulamaları, siyasi tarih, uluslararası antlaşmalar, uluslararası örgütler, hukuk, uluslararası hukuk gibi alanları ile alakalı olarak bilim dünyasına önemli katkı yapması beklenmektedir.