Following the end of the Cold War, critical security approaches have made significant inroads into the security
studies scholarship. The relationship between migration and security has been one of the most significant
issues in this literature. This article aims to discuss the novel contributions of one of the approaches in
critical security studies, namely Aberystwyth school, in understanding the migration-security nexus. These
contributions are examined with reference to the example of Syrian refugees in Turkey. The article also
scrutinizes Copenhagen and Paris schools, which have been employed more than the Aberystwyth school
concerning the migration-security nexus. It elaborates on the distinct theoretical and empirical contributions
of these schools, their limitations, and how Aberystwyth school goes beyond these limitations.
Soğuk Savaş’ın bitişinden itibaren eleştirel güvenlik yaklaşımlarının güvenlik çalışmalarına önemli etkileri
olmuştur. Göç ve güvenlik arasındaki ilişki bu literatürdeki en önemli konulardan birisidir. Bu makale eleştirel
güvenlik çalışmalarındaki yaklaşımlarından biri olan Aberystwyth ekolünün göç-güvenlik ilişkisini anlamak
için sunacağı özgün katkıları tartışmayı amaçlamaktadır. Bu katkılar, makalede Türkiye’deki Suriyeli mülteciler
örneği üzerinden incelenmiştir. Makale ayrıca Aberystwyth ekolüne göre göç-güvenlik bağlantısı bağlamında
literatürde daha çok ele alınan Kopenhag ve Paris ekollerinin bu bağlantıya nasıl yaklaştığını irdelemektedir.
Makalede bu ekollerin literatüre sundukları farklı kuramsal ve ampirik katkılar, onların kısıtları ve bu kısıtların
ötesine Aberystwyth ekolünün nasıl geçtiği de ele alınmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 17, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |