The role of
the think tanks as providing knowledge for political decision makers on public
policy issues based on objective scholarly research when they were established
at the beginning of the 20th century turned into marketing of ideas
with a strong ideological and partisan position as the advocacy think tanks
emerged in 1970s. Today populism and authoritarian tendency combined with the
post-truth era pose a new challenge for think tanks which requires reevaluation
of their roles. Role of the think tanks as “speaking truth to power” should
become “speaking truth to people” in political systems with an authoritarian
tendency. This article discusses the changing role and strategies of think
tanks in this new era.
Yirminci yüzyılın başlarında kamu
politikaları konusunda siyasi karar vericiler için objektif ve akademik
araştırmalara dayalı bilgi üretme amacı ile kurulan düşünce kuruluşlarının rolü
1970’li yıllarda savunucu düşünce kuruluşlarının ortaya çıkması ile birlikte
güçlü bir ideolojik ve partizan pozisyon ile fikirlerin pazarlanmasına
dönüşmüştür. Günümüzde popülizm ve otoriterleşme eğilimi ile birleşen
post-truth dönem ise düşünce kuruluşları için yeni bir meydan okuma olup bu
kuruluşların rolünün yeniden değerlendirilmesini gerektirmektedir. Düşünce
kuruluşlarının iktidara karşı gerçekleri haykırması olarak ifade edilen
“speaking truth to power”, otoriterleşen sistemlerde halka karşı gerçekleri
haykırmaya (speaking truth to people) dönüşmelidir. Bu makalede bu yeni dönemde
düşünce kuruluşlarının değişen rolü ve stratejileri tartışılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 25, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 25 |
______________________________________________________
Address: Karadeniz Technical University Department of Economics Room Number 213
61080 Trabzon / Turkey
e-mail : uiiidergisi@gmail.com