Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî, sûfî kimliği ile dînî-sosyal tarihimizi etkilediği gibi, şâir ve düşünür olarak da kültür, edebiyat ve düşünce tarihimize önemli katkılar sağlamıştır. Bu makalede, onun şâir yönü sûfiliğinden ayrı tutulmadan, özellikle en temel eseri olan Mesnevî etrafında teşekkül eden Mesnevîhânlık kavramından yola çıkılarak Türk irfânına katkıları tartışma konusu edilmektedir. Mesnevîhânlık, başlangıçta Mevlevîhânelerde Mesnevî takrir eden Mevlevî dedelerini ifade etmek için kullanılan bir kavramken, zamanla mahiyeti ve anlamı genişlemiştir. Böylece ister Mevlevî gelenekten gelsin, ister farklı bir muhite mensup olsun, Mesnevî okutan ve şerh eden kişileri ifade eder olmuştur. Bilhassa 18. yüzyılın son çeyreğinden itibaren özellikle Nakşî kökenli Mesnevîhânların sayısı artmıştır. Bu durum Mesnevî’nin daha geniş kitlelerce okunup, esaslarının benimsenmesine imkan vermiştir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 16 Issue: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.