Bağlanma teorisi, tüm bebeklerin annelerine ve bakım verenlerine karşı biyolojik ve duygusal olarak bazı ihtiyaçlarla doğduklarını iddia eden Bowlby tarafından ortaya atıldığından beri birçok araştırmaya konu olmuştur. Bowlby’den itibaren bağlanma teorisi Psikoloji alanının yanı sıra özellikle Tanrı’ya bağlanmanın anlaşılmaya çalışıldığı Din Psikolojisi alanında ve güvensiz bağlanma sonucu ortaya çıkan bazı ruhsal sıkıntıları açıklamada geniş bir yelpaze sunan Patoloji alanında çalışılmaktadır. Çocukların bebeklikten itibaren geliştirdikleri bağlanma tarzları sonradan edindikleri Tanrı’ya bağlanma tarzlarını şekillendirir bu da göstermektedir ki çocuğun Tanrı’ya bağlanma tarzını anlamak için çocukta ki ilk bağlanma tarzlarını anlamak önemlidir. Doğumdan itibaren çocuğun bakım veren ile geliştirdiği ilişki, sonrasında dünyaya, dine ve Tanrı’ya olan bakış açısını da şekillendirir ve ona bir Tanrı algısı kazandırır. Bireyin edineceği Tanrı algısı sadece dini yaşantısını değil, bireyin kendilik algısını ve sosyal çevresine karşı davranışlarını da şekillendirmektedir. Bu sebeple bağlanma ve bağlanmanın çocuktaki Tanrı imgesini nasıl şekillendirdiğini anlamak oldukça mühimdir. Bu araştırmanın ele aldığı problemler çocuklarda bağlanmanın nasıl ortaya çıktığı, nelerden etkilendiği ve sonrasında da bakım veren ile çocuğun arasında gelişen bağlanma modelinin Tanrı algısını nasıl şekillendirdiğidir. Bu bağlamda çalışma, çocukların edindikleri bağlanma deseni ile alakalı olarak Tanrı’ya bakış açılarını anlama, bunun yanı sıra din eğitimcilerine ve din eğitimi veren kurumlara bilimsel bilgi sağlama amacındadır. Araştırma için, Ankara’da bulunan Yeşil Elma Anaokulunda öğrenim gören 4-6 yaş arasında 13 kişilik öğrenci grubuna, çocukların Tanrı algılarını saptamayı amaçlayan 5 ana, 8 de yardımcı soru mülakat tekniği kullanılarak sorulmuştur. Çocukların psikolojik durumları esas alınarak mülakatlar bir görüşmeci ve bir katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Bu araştırma yöntem bakımından nitel bir araştırma olup, elde edilen veriler klasik anlamda betimsel içerik analizi yapılarak yorumlanmaktadır. Araştırmanın bulgularına göre, kreşin muhafazakâr ailelerce tercih edildiği göz önüne alındığında sorulan soruların bir kısmının aileden duyulan kalıp cümlelerle cevaplandığı, çocuklarda olumlu ve sevgiye dayalı bir Tanrı algısının var olduğu, bunlarla birlikte yaşları dolayısıyla zihinlerinde somut bir Tanrı imgesi olduğu görülmektedir.
Attachment theory has been studied in numerous researches since it was put forward by Bowlby who had that all infants were born with biological and emotional needs toward their mothers or caregivers. Since Bowlby’s attachment theory has been taken part in several fields beside Psychology, such as Psychology of Religion in which especially the attachment to God is tried to be understood, Pathology which does give attachment theory wide coverage to explain some mental disorders derived from unsecure attachment. After the birth, the relationship between child and caregiver shapes perspective of child toward religion and God and gives him/her perception of God.The attachment patterns that children gain in their childhood form the attachment to God that they gain afterwards in their life, in that to understand children’s attachment to God, it is substantial to understand the primary attachment patterns of children. Perception of God shapes not only individual’s religious life, but also his/her behaviors toward his/her social environment and individual’s sense of self. For this reason, it is very essential to understand the attachment and how the attachment forms child’s perception of God. The problems of the study are how the attachment occurs, what it is affected by, and how the attachment pattern occurring between child and caregiver shapes child’s perception of God. In this context, the study aims to understand children’s perception of God on their attachment patterns they have acquired as well as providing scientific information for religious educators and religious education institutions. For the study, 5 main and 8 deeper questions aiming to find out children’s perception of God have been asked a study group consisting 13 children at the ages of 4-6 in Yeşil Elma Kinder Garden in Ankara by using interview technique. Interviews have been conducted with one student and one interviewer at a time regarding children’s psychological conditions. This study is a qualitative research, and the collected data have been interpreted by using descriptive analysis. According to findings of the study, it has been noted that the questions were answered with some sentence patterns which they might have heard from their families regarding that the kinder garden is mostly preferred by conservative the families, and that the children have positive-love based God perception, beside that they have a concrete God image accordingly their ages.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | August 26, 2019 |
Submission Date | December 14, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 2 Issue: 1 |