Abstract
SAE/AISI 304L östenitik paslanmaz çelikler oksitleyici ortamlardaki korozyon dayanımları için tercih edilirken, SAE/AISI 420 martenzitik paslanmaz çelikler genel olarak atmosferik korozyona karşı dayanım amaçlı kullanılmaktadırlar. Martenzitik paslanmaz çelikler birçok alaşımlı çeliklere yakın değerlerde yüksek mekanik dayanım değerleri sergilerken bunun yanında östenitik paslanmaz çelikler yüksek ve düşük sıcaklıklarda yüksek tokluk değeri ortaya koyarlar. Bu iki farklı alaşım grubu ekonomik koşullar ve mekanik özellik yaklaşımlarından dolayı bir yapıda bir arada kullanılabilirler. Kaynaklı bağlantıların kaynak metalleri ve ısının tesiri altındaki bölgeleri, güvenilir bir kaynaklı bağlantı elde etmek için; penetrant, ultrasonik ve radyografik muayene yöntemleri gibi tekniklerle detaylıca incelenmelidir. Bu çalışmada; 3 mm kalınlıktaki SAE/AISI 304L östenitik paslanmaz çelik levha ile 3mm kalınlıkta SAE/AISI 420 martenzitik paslanmaz çelik levha TIG (Tungsten Asal Gaz) kaynak yöntemiyle saf argon koruyucu gazı altında ER312, ER316L, ER2209 olmak üzere 3 farklı ilave tel kullanılarak birleştirilmiştir. TIG kaynak teli bileşiminin kaynak metalinde oluşabilecek kusurlara etkileri incelenmiştir. Bu amaçla, numunelerin kaynak metallerinin tamamı x- ışınları radyografik muayenesi ile test edilmiştir. ER312 ve ER2209 TIG teli ile birleştirilen numunelere kıyasla, ER 316L TIG teli ile birleştirilmiş olan numunelerin kaynak metalinde, dolgu telinin en düşük krom ve en yüksek nikel içeriğine sahip oluşu neticesinde en düşük miktarda olduğu düşünülen gevrek karbürlere bağlı olarak en düşük oranda süreksizlik tespit edilmiştir.