Wars, internal disturbances, natural disasters, epidemics and economic crises are problems that deeply affect social life. In modern legal systems, administrators are given quite wide discretionary powers to solve the problems that arise due to such reasons. Emergency regimes are special administrative procedures that are put in place in the face of threats and dangers that are deemed impossible to fend of under existing legal rules. İn a state of emergency, the fundamental rights and freedoms of citizens may be limited while the powers of the administrators are expanded. Ac- cording to the 1982 Constitution, the president has the power to decide on the declaration of the state of emergency in our country. It is seen that similar reasons require an extraordinary management approach in Islamic law. When the head of the Islamic state is of the opinion that the existing military forces are issufficient in the face of a clear threat to the integrity of the country, he can call on muslims who can take up arms. Because, in this case, the fardh to defend to the country becomes separate. Likewise, rea- sons such as internal turmoil, drought, famine, dangerous epidemic disease and severe economic depression in the country require the extraordinary administration procedures in Islamic law. In this study, an analysis of the situations that require the declaration of a state of emergency according to the 1982 Constitution has been tried to be made in terms of Islamic law. The formal framework of the study is based on the relevant article of the constitution. On the grounds that similar reasons require a different (ext- raordinary) management approach in Islamic law, we have benefited from our fiqh heritage as well as the practices in the early periods of Islam.
Savaşlar, iç karışıklıklar, doğal âfetler, salgın hastalıklar ve ekonomik bunalımlar toplumsal hayatı derinden etkileyen problemlerdir. Modern hukuk sistemlerinde bu tür sebeplere bağlı olarak ortaya çıkan sorunların çözümü için yöneticilere oldukça geniş yetkiler verildiği görülmektedir. Olağanüstü hal rejimleri, mevcut hukuk kurallarıyla savuşturulmasının imkânsız görüldüğü tehdit ve tehlikeler karşısında devreye sokulan özel yönetim usulleridir. Olağanüstü hallerde yöneticilerin yetkileri genişler- ken vatandaşların temel hak ve hürriyetleri sınırlandırılabilmektedir. 1982 Anayasası’na göre ülkemizde olağanüstü hal ilanına karar verme yetkisi cumhurbaşkanınındır. Benzer sebeplerin İslâm hukukunda da olağandışı bir yönetim anlayışı gerektirdiği görülmektedir. İslâm devlet başkanı ülke bütünlüğüne yönelik açık bir tehdit karşısında mevcut askerî kuvvetlerin yetersiz olduğu kanaatine vardığında eli silah tutan müslümanları göreve çağırabilir. Zira bu durumda ülkeyi savunma farz-ı ayn haline gelmektedir. Aynı şekilde ülkede meydana gelen iç karışıklık, kuraklık, kıtlık, tehlikeli salgın hastalık ve ağır ekonomik bunalım gibi sebepler de İslâm hukukun- da olağanüstü yönetim usullerini gerekli kılmaktadır. Bu çalışmada 1982 Anayasası’na göre olağanüstü hal ilanını gerektiren durumların İslâm hukuku açısından bir analizi yapılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın şekilsel çerçevesi anayasanın ilgili maddesi esas alınarak oluşturulmuştur. Benzer sebeplerin İslâm hukukunda da farklı (olağandışı) bir yönetim anlayışı ge- rektirdiğinin temellendirilmesinde ise İslâm’ın ilk dönemlerindeki uygu- lamaların yanı sıra fıkıh mirasımızdan istifade edilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 30, 2021 |
Submission Date | June 26, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |
UMDE Dini Tetkikler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.