Amaç: İnsan kalıntılarından kemikler kompakt yapılarından dolayı doğada uzun süre korunur ve bu durum kimliklendirmede kullanışlı olmalarını sağlar. Dimorfizm gösterdiği bilinen kemikler olsa da tibia ve femur erozyona karşı ciddi derecede dirençli olmaları dolayısı ile yaş ve cinsiyet değerlendirmelerinde kullanılabilir. Bu çalışmanın amacı bilgisayarlı tomografi (BT) görüntüleri üzerinden hesaplanan tibia parametrelerinden yaş ve cinsiyetin değerlendirmesidir. Gereç ve yöntem: Bu çalışma 2015-2022 yılları arasında 114 bireye ait alt ekstremite BT anjio görüntülerinin retrospektif olarak incelenmesi ile gerçekleştirildi. Bireyler 30-40 (1. yaş grubu), 41-50 (2. yaş grubu), 51-60 (3. yaş grubu) yaş gruplarına ayrıldı. Görüntüler DICOM formatında Radiant DICOM Viwer programına aktarıldı ve tibia üzerinden Sağ condylus medialis ile lateralis arası uzunluk (CML-RL), Sol condylus medialis ile lateralis arası uzunluk (CML-LL), Sağ tibianın ortasında corpus tibia genişliği (CT-RW), Sol tibianın ortasından corpus tibia genişliği (CT-LW), Sağ condylus medialis-malleolus medialis arası uzaklık (CMMM-RL), Sol condylus medialis-malleolus medialis arası uzaklık (CMMM-LL), Sağ condylus lateralis-malleolus lateralis arası uzaklık (CLML-RL), Sol condylus lateralis-malleolus lateralis arası uzaklık (CLML-LL), Sağ malleolus medialis-tuberositas tibia-malleolus lateralis arası açı (MMTML-RA), Sol malleolus medialis-tuberositas tibia-malleolus lateralis arası açı (MMTML-LA) parametrelerin ölçümleri gerçekleştirildi. Bulgular: Kruskal Wallis H testi ile yaş grupları karşılaştırıldı ve sol condylus medialis ile lateralis arası uzunluk parametresinde 1. ile 2. yaş grubu arasında sağ condylus medialis-malleolus medialis arası uzaklık parametresinde 1. yaş grubu ile diğer yaş grupları arasında, sol condylus medialis-malleolus medialis arası uzaklık parametresinde 1. ile 3. yaş grubu arasında, sağ condylus lateralis-malleolus lateralis arası uzaklık parametresinde 1. yaş grubu ile diğer yaş grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu bulundu. One Way Anova testi ile sol condylus medialis-malleolus medialis arası uzaklık parametresinde 1. ve 3. grupları arasında anlamlı ilişki bulundu. Sol condylus medialis ile lateralis arası uzunluk (CML-RL, LL) hariç tüm parametrelerde cinsiyetler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu sonucuna ulaşıldı (p<0.05). Sonuç: Çalışmamız sonucunda erozyona karşı dirençli olan tibia’dan belirlediğimiz parametrelerin yaş ve cinsiyeti belirlemede önemli belirteçler olduğu belirlendi. Bu yönüyle hem literatürdeki çalışmalara hem de yeni yapılacak çalışmalara katkı sağlayacağı kanaatindeyiz.
Objective: Bones from human remains are preserved in nature for long periods of time due to their compact structure, making them useful for identification. Although some bones are known to exhibit dimorphism, the tibia and femur are highly resistant to erosion and can be used to assess age and sex. The aim of this study was to assess age and sex using tibial parameters calculated from computed tomography (CT) scans. Methods: This study was performed by retrospectively analysing CT angiography images of the lower extremities of 114 individuals between 2015 and 2022. The individuals were divided into age groups 30-40 (age group 1), 41-50 (age group 2), 51-60 (age group 3). Images were transferred in DICOM format to the Radiant DICOM Viewer program and tibia measurements were performed. Results: The Kruskal-Wallis H test was used to compare the age groups, and the length between the left condylus medialis and lateralis parameter was compared between the 1st and 2nd age groups, and the distance between the right condylus medialis-malleolus medialis parameter was compared between the 1st and 3rd age groups. There was a statistically significant relationship between the 1st and other age groups for the left condylus medialis-malleolus medialis distance parameter between the 1st and 3rd age groups, and between the 1st and other age groups for the right condylus lateralis-malleolus lateralis distance parameter. The one-way ANOVA test showed a significant relationship between the 1st and 3rd age groups in the left condylus medialis-malleolus medialis distance parameter. It was concluded that there was a statistically significant difference between the sexes in all parameters except the length between the left condylus medialis and lateralis (MCLC-RL, LL) (p<0.05). Conclusion: As a result of our study, it was found that the parameters we obtained from the erosion resistant tibia are important markers in determining age and sex.In this context, we believe that the study will contribute to forensic science.
The study was approved by the decision of Karabuk University Non-interventional Ethics Committee 2021/635.
I would like to thank all the authors who contributed to the study.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Halk Sağlığı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 19 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 4 Sayı: 3 |