The new media technologies have constituted an important dynamic field in today’s societies. Societies can globalize through these technologies in social, political, cultural and other areas, thereby the relationships between various regions can be reflected in the global space. Women’s movements gaining sensitivity as a result of this process can be articulated with the global world through new media opportunities. Thus, women’s movements in various geographies can develop relationships with the global world’s movements in the new media environment and differences and syntheses can be formed on the basis of the local dynamics because it seems that local social dynamics still affect the media opportunities offered to women and the level at which women can benefit from these opportunities.
The representation of women in various media environments has been shaped according to the male dominated world and the demands of various industries. On the other hand, social conditions have influenced women’s practical use of new media technologies all over the world and have left women behind men. In fact, women who are waiting for support or who are helpless in terms of finding solutions to their various social problems have new media opportunities at low levels. Besides, the new opportunities of the new media different from the old media, the organizational structures in the new media and the new media’s enabling various actors to act freely have led the new media to be an area in which social problems can be discussed and an area that includes new opposite public spheres, which differentiate the new media from the traditional media.
Although it seems that the possibilities of the new media make everyone equal and free, there are different social barriers against especially women. Individualization, which is created by postmodern culture in the global world, and actions regarded as suitable for women have weakened the sensitivity related to the solution to the problems and women can be kept away from the public spheres as a result of the influence of the false consciousness that the system imposes on women because postmodern culture makes women individualized and isolated, blurs their basic requirements by directing women towards consumption, it can break the solidarity between them and slow down the development of female sensitivity. The problems of both the developed and the developing world can intersect with each other in these areas in terms of various aspects.
In this study, women’s movements are discussed theoretically in the context of the use of old and new media opportunities in the developed and developing world and gender differences and women’s problems in organizational practice.
Günümüzün Yeni iletişim teknolojileri, toplumlarda önemli bir dinamik alan oluşturmaktadır. Bu teknolojiler üzerinden toplumlar, sosyal, siyasal, kültürel, vb. alanlarda küreselleşebilmekte, böylece çeşitli coğrafyaların ilişkileri küresel alana taşınabilmektedir. Bu sürecin ortaya çıkardığı sonuçlar üzerinden duyarlılık kazanmış kadın hareketleri, yeni medya olanakları içinde küresel dünyaya eklemlenebilmektedir. Böylece, çeşitli coğrafyaların kadın hareketleri, yeni medya ortamında, küresel dünyanın hareketleri ile ilişkilerini geliştirebilmekte, hareketlerin yerel dinamikleri temelinde farklılıklar ve ara sentezler oluşabilmektedir. Çünkü kadınlara sunulan medya olanakları ile kadınların bu olanaklardan yararlanma düzeyleri üzerinde, halen yerel toplumsal dinamiklerin etkili olduğu görülmektedir.
Kadınların çeşitli medya ortamlarında temsil edilmesi, erkek egemen dünyanın ve çeşitli sektörlerin talepleri yönünde biçimlenmektedir. Diğer yandan, sosyal koşullar bütün dünyada kadınların yeni iletişim teknolojilerini kullanma pratiklerini etkilemekte ve onları erkeklerin gerisinde bırakmaktadır. Gerçekte birçok toplumsal sorunlarının çözümünde destek bekleyen ya da çözümsüzlükler içinde yönsüzleşen kadınların, yeni medya olanaklarına sahip olma düzeyleri de düşük olmaktadır. Bununla birlikte, yeni medyanın eski medyadan farklı olanakları, örgütlenme biçimleri ve çeşitli aktörlere hareket serbestliği sağlaması, yeni medyayı toplumsal sorunların tartışılabildiği, geleneksel medyadan farklı olarak, yeni karşıt kamusallıkların içerilebildiği bir mecra yapmaktadır.
Yeni medyanın olanakları herkesi eşit ve özgür kılıyor görünse de, özellikle kadınların önünde farklı sosyal engellerin olduğu görülmektedir. Küresel dünyanın postmodern kültürünün oluşturduğu bireyselleşme, kadınlığa uygun görülen girişimler, sorunların çözümü ile ilgili duyarlılığı zayıflatmakta, sistemin kadına yüklediği yanlış bilincin de etkisi ile kadınlar, kamusal alandan uzak tutulabilmektedir. Çünkü, postmodern kültür kadınları hem bireyselleştirerek yalnızlaştırmakta hem de onları tüketime yönelterek temel gereksinimleri bulanıklaştırmakta, aralarındaki dayanışmaları kırabilmekte, kadın duyarlılığının gelişimini yavaşlatabilmektedir. Gerek gelişmiş dünyanın gerekse gelişmekte olan dünyanın bu alandaki sorunları birçok yönden birbiriyle kesişebilmektedir.
Bu çalışmada kadın hareketleri, gelişmiş ve gelişmekte olan dünyadaki eski ve yeni medya olanaklarını kullanım ve örgütlenme pratiklerindeki cinsiyet farklılıkları ve kadın sorunları bağlamında, kuramsal olarak tartışılmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | February 20, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 8 Issue: 1 |
Address: Uşak University Graduate Education Institute
Telephone: 0276 221 21 60 Fax: 0276 221 21 61
E-mail: sosyaldergi@usak.edu.tr