Bu çalışmanın amacı; TCMB tarafından enflasyon hedeflemesi rejiminin uygulandığı 2002:M01-2019:M01 döneminde, enflasyon ile faiz oranları arasındaki etkileşimi, ampirik olarak analiz etmektir. Çünkü Türkiye’de yüksek enflasyon sorunu devam etmektedir ve bunun nedenleri konusunda ekonomistler arasında ve ekonomistlerle siyasetçiler arasında bir takım görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Bu yönüyle konu güncel ve ülke ekonomisi açısından önemlidir. Analizlerde kullanılan serilerin durağanlık dereceleri; ADF, PP ve yapısal kırılmalı ADF birim kök testleriyle incelenmiş ve enflasyon serisinin birinci farkı alındığında, faiz serilerinin ise düzey değerlerinde durağan oldukları belirlenmiştir. Seriler farklı derecelerden durağan bulunduğu için seriler arasındaki eşbütünleşme ilişkilerinin Sınır Testi ile araştırılmış ve modellerde kullanılan seriler arasında eşbütünleşme ilişkisinin var olduğuna, yani bu serilerin uzun dönemde birlikte hareket ettiklerine karar verilmiştir. Uzun dönem analizleri, ARDL yöntemiyle yapılmış ve Türkiye’deki enflasyon oranı, ticari kredi faizlerindeki %1 puanlık artışın %0.25, mevduat faizlerindeki %1 puanlık artışın %0.05 puan artmış olduğu belirlenmiştir. Diğer yandan enflasyon oranındaki %1 puanlık artışın, ticari kredi faizlerini %0.23 puan, vadeli mevduat faiz oranlarını %0.59 puan artırmış olduğu görülmüştür. Son olarak vadeli mevduat faiz oranlarındaki %1 puanlık artışın ticari kredi faizlerini %1.04 artırdığı bulunmuştur. Kısa dönem analizleri de ARDL yöntemiyle gerçekleştirilmiş ve modellerin hata düzeltme mekanizmalarının çalıştığı bulunmuştur. Ticari kredi faizlerinin kısa dönemde de enflasyonu artırdığı, ticari kredi faizlerinin, enflasyon ve vadeli mevduat faizleri tarafından artırıldığı belirlenmiştir. Ayrıca enflasyonun, kısa dönemde vadeli mevduat faizleri üzerindeki etkisinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmüştür. Türkiye ekonomisinde Fisher Etkisi uzun dönemde geçerli iken, kısa dönemde geçerli çıkmamıştır. Seriler arasındaki nedensellik ilişkileri, Toda-Yamamoto yöntemiyle incelenmiş ve faiz oranlarından enflasyona doğru bir nedensellik ilişkisi söz konusu değilken, sadece enflasyondan vadeli mevduat faiz oranına doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin var olduğu bulunmuştur. Bu sonuç; teorik beklentilerimizle ve Fisher Eşitliği ile uyumludur. Yani Türkiye’deki yaygın söylemin aksine faizler enflasyonu değil, ekonomi teorisinde yer aldığı şekliyle enflasyon, faizi etkilemektedir. Enflasyon arttıkça, vadeli mevduat sahipleri, reel kazançlarını koruyabilmek için bankalardan daha fazla faiz talep etmektedirler.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makalesi |
Authors | |
Publication Date | May 4, 2020 |
Submission Date | April 10, 2019 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 5 Issue: 1 |